Türk Tarihine Ait Yeni Sırlar


Zülkarneyn (A.S) Kimdir? Orhun Kitabelerinde Gizlenen Gerçek Nedir? Hz. Osman’ın Kılıcındaki Sır Nedir? Osman Gazi’nın İlk Adı Nedir, Nasıl ve Niçin Osman Olmuştur? Kabe’nin Anahtarları Kime Emanet Edilmiştir?

Bilindiği gibi Orhun Kitâbeleri Türk dünyasının bilinen ilk yazılı belgeleridir. Ancak yüzyıllardan beri gözden kaçan veya kaçırılan bir gerçek var ki, bu gerçek de o kitâbelerde gizlidir.

Nedir bizim için çok önemli olan bu  gerçek?

Bu gerçeği meydana çıkarabilmek için Kur’an-ı Kerim’in Kehf Suresi’ne bakmamız gerekir. Çünkü asıl sır, Yüce Vahiy Kitabı  Kur’an-ı Kerim’dedir.

Şimdi Orhun Kitâbeleri’ne şöyle kısaca bir göz atalım:

” Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim.

Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için  size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip topladım.

Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!”

Bilge Kağan meâlen ve orijinaldeki aslında şunları da anlatmaktadır:

” Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım….”

Şimdi buraya kadar anlattıklarımız, asıl anlatacağımız konuya hazırlık için ön bilgilerdi:

Şimdi, Kehf Suresi 85. Ayet ile başlayalım: ” O DA BİR YOL TUTUP GİTTİ.”

Kehf Suresi  86. Ayet: NİHAYET GÜNEŞİN BATTIĞI YERE VARINCA, ONU KARA BİR BALÇIKTA BATAR BULDU. ONUN YANINDA (ORADA) BİR KAVME RASTLADI. BUNUN ÜZERİNE BİZ: EY ZÜLKARNEYN! ONLARA YA AZAP EDECEK VEYA HAKLARINDA İYİLİK ETME YOLUNU SEÇECEKSİN, DEDİK.

Kehf Suresi  89. Ayet: SONRA YİNE BİR YOL TUTTU.

Kehf Suresi  90. Ayet: NİHAYET GÜNEŞİN DOĞDUĞU YERE ULAŞINCA, ONU ÖYLE BİR KAVİM ÜZERİNE DOĞAR BULDU Kİ, ONLAR İÇİN GÜNEŞE KARŞI BİR ÖRTÜ YAPMAMIŞTIK.

Kehf Suresi incelenirse açıkça: Bilge Kağan’ın anlattıklarının birebir aynısı olduğu ve Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bu konunun aslının nakledildiği görülecektir.

Bilge Kağan Kitâbelerinde şöyle devam etmektedir:

“Rahat hayata, zenginliğe, Çin’in ipeğine kanma! Milletime, altını, beyaz gümüşü kazandırdım. Hükmettiğim milletlere hakem olup, madenler erittim.”

Şimdi:

Kur’an-ı Kerim’de  Zülkarneyn (a.s)’den bahsedilirken; Zülkarneyn (a.s)’ın Allah’ın emri ile (buyruğu ile) bir ordu kurduğu, güneşin doğduğu yere bir yol tuttuğu, yine güneşin battığı yere, dünyanın öbür ucuna bir yol tutup gittiği, Allah’ın, O’na  bu kavimler üzerinde; ister adalet ile hükmet, ister azap et yetkisi verdiği açık açık belirtilmektedir.Yine Zülkarneyn (a.s) kıssasında; Yecüc ve Mecüc isminde bozgunculuk yapan  kavimden bahsedilmekte, bu bozguncuları Zülkarneyn (a.s) madenleri eriterek, set çekerek, engellediği  anlatılmaktadır.

Zülkarneyn (a.s)’ın özelliklerine baktığımızda; büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah’ın emri ile gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre götürmesidir.

Özelliklere lütfen dikkat buyurun: Kudretli bir komutan, büyük bir ordu ve tüm dünyayı gezmesi…Özelliklere devam edecek olursak; Güneşin en doğduğu ve en battığı  yere ve kuzey ve güneyin uçlarına kadar gitmesi. Ve aynı zamanda Allah’ın buyruğu ile gittiği yerlerdeki kavimlere adalet ve iyilik götürmesi…

Şimdi bir de Bilge Kağan’ın yazıtlarda anlattıklarına bakalım:

Aynı şekilde Bilge Kağan’ın (Bilge denmesi; bilgili, alim, erdemli bir insan olmasındandır.) Bilge Kağan da, tıpkı Zülkarneyn (a.s) gibi bir komutan olup, büyük bir orduya sahiptir. Ordusunun tıpkı  Kehf Suresi’ndeki gibi (O da bir yol tutup gitti ordusuyla) ayeti gibi güneşin en doğduğu ve en battığı yere, kavimlerin üzerine gittiği (bu bir Tanrı buyruğudur demesi) yine adaletle hükmetmesi ve gittiği yerleri milletine kazandırması, buralarla beraber buraların değerli madenlerini ve zenginliklerini yine milletine kazandırması ve “Ey Türk Milleti, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ( ki burada da Kıyamete atıf yapılmaktadır.) ilin tören bozulmayacaktır,” diyerek, Türklerin Allah buyruğu ile hareket ettiklerini ifade etmesi tıpkı Kehf Suresi ile neredeyse birebir örtüşmektedir.

Türkler, aynı zamanda genel millet olarak;  Hz.Ali’nin  (Kerremallahu veche- Hiç puta tapmamış) sırrında bir kavimdir.

Atilla yazıtlarında geçen, Atilla Romalıları tarif ederken; “PUTA TAPAN KAVİMDİR” der ve şöyle devam eder; ” IRKIMDAN OLAN PUTA TAPMAZ!”

Sanıldığı gibi Türkler puta tapmamışlardır. Varolduklarından beri   tek Tengri, tek Allah inancına sahip olmuşlardır.

Yine yazıtlardan öğrendiğimize göre Türkler; Allah’ın en büyük Kudret olduğuna, yeri göğü yarattığına, yeri yeşerttiğine, öldüren ve dirilten O olduğuna inanmışlardır…. Biz burada konuyu kısaca ele alıyoruz.

ZÜLKARNEYN (A.S)  BİLGE KAĞANDIR

Tarihin gizlediği  ve bilerek gizlendiği bir sırdır….

Peki Bilge Kağan gerçekte kimdir? Biraz sonra o konuya geleceğiz,  konumuza devam edelim:

Şimdi,  Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe…Sözlerinin manalarına bir göz atalım.

Bu sözü söyleyen Bilge Kağan’dır. Şimdi Kehf Suresi’nde geçen Zülkarneyn (a.s)’ın özelliğinden bahsedelim. Zülkarneyn (a.s) Yecüc ve Mecüc isimli kavimin arasına set çeker. Yecüc ve Mecüc kıyamete yakın en büyük alamet olarak, yine Kur’an’nın  ifadesine göre, seddi delecek ve bu kıyametin büyük alameti olacaktır. (Seddi delmek ve yerin delinmesi.) Bu ifadeler, daha öncede söylediğimiz gibi Kur’an-ı Kerim’in bir çok ayetinde kıyamet tarifinin neredeyse birebiridir. (Gök çökerse, yer delinirse kıyamet olmaz mı? Kur’an ifadesiyle yer beşik gibi sallanmaz mı? Güneş dürülmez mi?)

Bilge Kağan’da aynı ifadeyi o günkü anlayışa, o günden bugüne  adeta kelimelere bir zaman yolculuğu yaptırarak anlatmıştır.

Zülkarneyn (a.s)’da, kendi yaşadığı dönemde, çağına hükmetmiş, kendi döneminde yapmış olduğu sed, kıyamete yakın delinmesi sebebiyle, bu çağa da hitap etmektedir. Konu çok daha detaylı olup mümkün mertebe biz kısaca anlatmaya gayret etmekteyiz.

Bu anlattıklarımızdan sakın bir ırkın öne çıkarılması yapılıyor sanılmasın. Anlatılmak istenilen açıktır. Türk ırkının, Türk Milleti’nin Rahmani olduğunun vurgulanmasıdır.

Önemli bir not düşecek olursak:  Zülkarneyn (a.s); ordusuyla dünyanın her yanına gittiğinde, oradaki kavimlerden de ordusuna asker ve komutanlar katmıştır. Tıpkı Bilge Kağan’ın yaptığı gibi.Türk milleti de içinde barındırdığı tüm unsurlarla bir millettir.

Oğuz, Öğüz, Öküz: (Güçlü, dev boynuzlu manasına gelmektedir.)

Zülkarneyn ise Arapça’da; çift boynuzlu manasına gelmektedir.

Oğuz Kağan; Kendi döneminde, başına giydiği, boynuzları olan başlıkları ile ünlüdür.

Oğuz denmesinin bir sebebi de, çok güçlü olmasındandır.(Türk gibi güçlü!)

Kur’an-ı Kerim’de; Allah’a kurban edilecek kurbanlıklar arasında; keçi, koyun, deve, sığır sayılmaktadır. Bunlardan en makbulü, gücünden dolayı sığırdır. Koyun, keçi vs. göre daha güçlüdür…

İlahi esrariye de Allah’a kurban millet (gücünden dolayı) ; TÜRK MİLLETİDİR! (Ariflere)

Bilge Kağan acaba Oğuz Kağan mıdır?

(Unutmayalım ki, bilge  lakabi  bir isimdir, az önce de söylediğimiz gibi; Bilge denmesi; bilgili, alim, erdemli bir insan olmasındandır.)

BİLGE KAĞAN (OĞUZ KAĞAN) = ZÜLKARNEYN (A.S)

Şimdi gelelim ilahi mesaja:

Türk Millet’i  ahir zamanda büyük rol oynayacaktır. (Ordusuyla, milletiyle, mayasıyla…) Gazi Paşa; bu sırrı, ariflere, birkaç kelimeyle şöyle ifade etmiştir:

Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

Burada anlatılmak istenen, üstte de anlattığımız gibi Türk Milleti’nin mayasıdır. O mayanın; bu milletin genlerinde, karakterinde –unutulmuş bile olsa- yukarıdaki sırrın, kudretin Allah’tan olduğu bilgisidir.

Orhun Kitâbelerinde tek Tanrı için; “Yeri yarattı, Gök’ü yarattı, ikisinin arasında kişiyi yarattı. Kişi Gök’teki Tanrı’ya yakardı, yakındı” der.

Tek Allah inancını ve Kur’an-ı Kerimde’ki yaradılışı ve Adem (a.s)’ı bu cümlelerde görmek çok açık. Türk Millet’i varolduğundan beri Tek Allah’a inandı.

Unutulmamalıdır ki, medeniyetler yıkıldı sanılsa da, yerlerine başkaları gelir ve yıkıldı sandığımız medeniyetler  gerçekte tam kaybolmazlar, birbirlerinin sırlarını, izlerini taşırlar. Onun içindir ki ön uygarlıklar ve şimdiki uygarlıklar arasında benzerlikler vardır. Bu kültürlere, törelere yazılara vs. yansır ve devam ederek gelir.

Şimdi burada kitâbelerle ilgili bilgilere bir göz atalım:

Orhun Kitâbeleri’nin üzerindeki bilgilerin benzerlerine M.Ö 4000’li yıllara ait taşlarda silinmiş bir şeklide rastlandı.

Bu bilgiler, taşların üzerinde eskidikçe, asırlar boyunca başka taşlara aktarılarak günümüze kadar -bir kısmı- gelmiştir. Buradaki bilgiler binlerce yıllık bilgilerdir. Aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Yani sanıldığı gibi, buradaki bilgiler, yazıtların dikildiği tarihe ait değildir. Örnek verecek olursak; Kur’an-ı Kerim 1400 yıl önce kağıda yazıldı diyelim.2000’li yıllarda da dijital bilgisayara aktarıldı.Yani buradaki bilgiler, 1400 yıl öncesine aittir, günümüze değil.

M.Ö 2000’li yıllara ait, Çinli arkeologlar tarafından bulunan; yarı Çince yarı Türkçe ve bir kısmı silinmiş olan yazıtlarda da, tıpkı Orhun Kitabeleri’ndeki bilgilere rastlanmıştır.

Moğolistan’ın güneyinde bulunan; taş  ve seramik parçalarının incelenmesi neticesinde, buradaki bilgilerin, Orhun Kitabeleri’ndeki bilgilere benzediği anlaşılmıştır. Bulunan bu parçaların tarihi M.Ö 2000’li yıllara uzanmaktadır.

Orhun harfleriyle yazılan yazıtlardan 13.yüzyıl Moğol tarihçisi Alaaddin Ata Melik Cüveynî , Tarih-i Cihan Güşa adlı yapıtında söz etmişti. Çin kaynakları da kitabelerin dikilişini bildirmekteydi.

Rus çarı I. Petro’nun emriyle Sibirya bitki örtüsünü incelemek için görevlendirilen bitki bilimci Messerschmidt ve kendisine rehber olarak verilen İsveçli tutsak subay Strahlenberg, 1721 yılında Yenisey vadisinde bu yazı ile yazılmış Kırgızlara ait mezar taşlarını içeren Yenisey Yazıtları’ndan bir tanesini keşfetti. Bir yıl sonra tutsaklığı son bulan Strahlenberg İsveç’e dönüşünde bu inceleme ile ilgili izlenimlerini kitap haline getirip Stockholm’de yayınladı. Böylece Orhun yazısı bilim dünyasının dikkatini çekmiş oldu. Orhun yazıtlarından iki yüzyıl öncesine ait Yenisey Yazıtları’nın tamamına yakını bu süreçte ortaya çıkarıldı.

Rus bilim adamları,1943 yılında Sibirya’da  taş mezarlar bulmuşlar ve ABD’li bilim adamları ile ortak yaptıkları inceleme neticesinde, bu taşların üzerindekilerin, ‘Türklere ait fatih bir komutanın’ sözleri olduklarını tespit etmişlerdir…..

*

Şimdi gelelim cahillikten veya art niyetli kişilerin bir iddiasına:

Türkler Kılıçla Müslüman Olmuştur Yalanı:

Tarihte hep şunlar anlatılır: Kuteybe isimli Arap Komutan, Asya’ya sefer düzenlemiş ve Türkler ile savaşmış , Türkleri kılıç zoruyla Müslüman yapmıştır yalanına.

Yukarıda anlattığımız konular araştırılırsa, Türklerin zaten var olduklarından beri Tek Allah inancına sahip oldukları görülecektir.

Ama biz bir de Kur’an-ı Kerim’den delil verelim. Müslüman, mücahit Kuteybe, eğer gerçekten Türkleri zorla, kılıçla Müslüman  yaptıysa, bu iddiayı dillendirenler şunu düşünmezler mi:

Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır, Kaf Suresi 45. Ayet: “SEN ONLARA KARŞI BİR ZORBA DEĞİLSİN.O HALDE SEN BENİM UYARIMDAN KORKAN KİMSELERE KUR’AN İLE ÖĞÜT VER….”

(Şimdi iddia sahiplerine şunu soruyoruz: Kuteybe; Zorla, kılıçla böyle bir fiil yaptıysa, İlâhi Kelâm’ın mesajı itibarıyla zorba değil midir?)

Gaşiye Suresi 22. Ayet: “SEN ONLARIN ÜZERİNDE ZORBA DEĞİLSİN, ZORLAYICI DEĞİLSİN,ZOR KULLANACAK DEĞİLSİN.”

Bakara Suresi  256. Ayet : ” DİNDE ZORLAMA YOKTUR. “

Fetih Suresi 4. Ayet: “İMANLARI ARTSIN DİYE GÜVEN VE HAYIR VEREN O’DUR.”

Şimdi anlatmak istediğimiz, Kur’an-ı Kerim’in buna benzer birçok mesajını Kuteybe bilmiyor muydu? Yoksa görmezden mi geldi? İddia sahipleri bir daha düşünsünler. Eğer durum iddia sahiplerinin dediği gibiyse bu çok vahim bir durumdur. Kuteybe’nin bırakın mücahit olmasını, Müslümanlığı bile tartışılır.

Şimdi gelelim başka bir konuya; İslâm Dinini, İslâm Dünyası’nı Araplar ideolojik olarak  sahiplenme gibi bir misyon benimsemişlerdir. Tabi bunun alt yapısını hazırlayanlar bellidir. (Şeytaniler,Yahudiler…)

Oysa İslâm Dini alemlere rahmettir. İns’e ve Cin’se gelmiştir, hiçbir ayrım yapmadan. Bu konuyu fazla deşifre etmeyeceğiz. Arifler bilir…

Şimdi mânâ sırlarından bir ifşa:

Bu öyle bir sır ki, aynı zamanda suret aleminden de bir delil sunacağız. Önce bilinen meşhur bir vâkıa’yı anlatalım:

Peygamberimiz Hz.Muhammed (SAV) Mekke’yi feth etmiş, o gün Kâbe’deki putları kırmış ve Kâbe’nin anahtarlarının getirilmesini istemiştir.

Kâbe’nin anahtarları, o an içim müşrik olan, Osman Bin Talhâ’dadır. Mekke’nin fethî 11 Ocak 630 tarihidir. Bu tarihle ilgili sırrı ifşa etmeyeceğiz. Belki ilerde inşallah…

Yine bir not yukarıdaki yazıya atfen: Peygamberimiz Hz.Muhammed (SAV) Mekke’yi feth ettiğinde; uyuyanı uyandırmamış, ağaç kestirmemiş, kapıları zorlatmamış, çoluk çocuğa dokundurtmamış kısacası zorbalık yaptırmamıştır. Zorla kimseyi Müslüman yapmamıştır. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “Sen tebliğ et” emrini uygulamıştır. Allah’ın emri dışında hareket etmemiştir.

İslâm dini : “Ey insanlar!” hitabıyla tüm insanlığa davet dinidir.

Şimdi tekrar konumuza dönelim:

Peygamber Efendimiz (SAV) Kâbe’nin anahtarlarının getirilmesini ister. Bu görevi bilindiği gibi Hz. Ali’ye verir.

Dikkat buyurun lütfen. Peygamber Efendimiz (SAV) Kâbe’nin anahtarlarının getirilmesini EMREDİYOR! Anahtarların Hz. Ali tarafından getirilmesini EMREDİYOR!

Hz.Ali emir üzerine gider, Osman Bin Talhâ’yı bulur. Anahtarları ister. Osman Bin Talhâ anahtarları vermeyi kabul etmez. “Kâbe’nin anahtarlarının yıllardır kendi soylarında olduğunu ve Hz.Muhammed (SAV)’in peygamberliğine inanmadığını” söyler. Hz. Ali ısrar eder. Çünkü ’emri’ Peygamber Efendimiz (SAV)’den almıştır. Ne pahasına olursa olsun ’emri’ yerine getirmek istemektedir. Hz. Ali, Osman Bin Talhâ’nın elini sıkar, canını yakarak anahtarları zorla elinden alır. (Bu ibareye lütfen dikkat : Elini sıkarak, canını yakarak, zorla!)

Hz. Ali, anahtarları alarak, Peygamber Efendimiz (SAV)’in yanına gelir. Hz. Peygamber (SAV)’e anahtarları uzatır. Hz. Peygamber Efendimiz (SAV) anahtarları Hz. Ali’den teslim alır.(Bu ibareye dikkat lütfen: Hz.Ali’nin elinden Hz.Peygamber (SAV) teslim alır.) Ve şaşılacak bir şeklide Hz.Ali’ye tekrar anahtarları Hz. Peygamber Efendimiz (SAV) uzatır.( Bu ibareye dikkat: Hz.Ali’den aldığı anahtarları Peygamber Efendimiz (SAV) tekrar Hz.Ali’ye eliyle verir.) ve şöyle buyurur:

“Ali, bu anahtarları git Osman Bin Talhâ’ya teslim et” der. Hz.Ali şaşırır ve sorar:

” Ey Allah’ın Resulü (SAV), az önce emrinizle gittim, anahtarları aldım, getirdim size teslim ettim. Şimdi de emrinizle aynı şahsa anahtarları teslim etmemi emir buyurdunuz. Bunun hikmeti nedir ki?” diye sorar.

Peygamber Efendimiz (SAV) bir çok sahabenin yanında şu ibret verici sözleri söyler:

“Ya Ali, sen anahtarları yolda bana getirirken, Yüce Allah, dostum Cibril ile bana vahiy gönderdi: ” EMANETİ EHLİNE VERİNİZ! “

Kâbe’nin anahtarları uzun yıllardır Osman Bin Talhâ  ve soyundadır. Onlar Kâbe’nin nasıl temizleneceğini, nasıl sahip çıkılacağını çok iyi bilirler. Emanetin ehilleri onlardır. Bu Allah buyruğudur: “Git ve teslim et!” (Şimdi şu ibareye dikkat lütfen: Allah buyruğudur, git ve teslim et! Yani emir Yüce Allah’tandır.)

Hz. Ali bu emir üzerine hemen geri döner ve Osman Bin Talhâ’yı bulur ve anahtarları eliyle Osman Bin Talhâ’nın eline uzatır.

Bu sefer şaşırma sırası Osman Bin Talhâ’dadır. Anahtarları alır ve sorar:

” Ya Ali, az önce anahtarları elimden zorla alan sen değil miydin? Niye geri getirdin?” der.

Hz.Ali olanları anlatır: “Bu konuyla ilgili Peygamber Efendimiz (SAV)’e Ayet geldiğini, Peygamberimizin (SAV)’de  anahtarları geri yolladığını” söyler.

Osman Bin Talhâ, müşrik iken bu hadise üzerine koşa koşa Peygamber Efendimiz (SAV)’in yanına varır ve Efendimizin (SAV) şahitliğinde Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olur.

Şimdi olayları kısaca gözden geçirelim:

Peygamber Efendimiz (SAV), önce kendi emri ile Hz.Ali’ye; ” anahtarları getir!” der.

Hz. Ali Osman Bin Talhâ’nın elinden anahtarları alır ve kendi eliyle Hz. Peygamber (SAV)’ineline verir. Sonra Allah’ın emri ile Efendimiz (SAV) eliyle anahtarları Hz. Ali’nin eline verir. Hz.Ali’de kendi eliyle tekrar Osman Bin Talhâ’nın eline anahtarları verir.

Yani Allah’ın emri olan ” emaneti ehline teslim ediniz! ” ayetinin “emri” yerine getirilmiş olur.

Şimdi gelelim bu konuyu neden anlattığımıza:

GİZLENEN SIR:

Hz. Osman Bin  Talhâ Kimdir?

Bütün Arap kaynaklarında Süreyc kabilesinden bahsedilir. Süreyclilerin Orta Asya’dan gelen Türkler olduğu, Arap tarihçilerinin eserlerinde de geçmektedir. “Ubeydullah Türk’tü” derler. Ubeydullah Süreyc kabilesindendir. Bu sülâlenin mesleği kılıç ustalığıdır. Bu aile Orta Asya’dan Anadolu’ya, oradan da Mekke’ye kervanlarla gitmişler ve Mekke’ye yerleşmişlerdir. Tıpkı Selman Farisi örneğinde olduğu gibi. Selman Farisi, İran’dan kalkıp  Anadolu’ya gelmiş, burada  birkaç yıl kaldıktan sonra  Mekke’ye gitmiştir.

Bu konuda kaynak verecek olursak: 897-960  yıllarında yaşamış olan tabakât bilginlerinden Ebü’l-Ferec el-Isfahânî yazmış olduğu Ağani isimli esrede Sureyclilerden bahseder ve ; ” Ubeydullah’ın babası Türk idi.” Demektedir. (El Ağani 1.B.245)

Yine pek çok Arap tarihçisi; Türk kılıçlarını uzun uzun anlatmışlar ve övmüşlerdir. Sureyc’de Mekke’de bir Türk demirci ustasıydı. Kılıç yapmasıyla meşhurdu. Osman Bir Talhâ  Sureyc’in torunlarından olup, bu aileye mensuptur. Sureyc kelimesi Arapça’da esserc kelimesinden alınmıştır. Aslında biraz lakabî bir isimdir. Daha sonra es-sureyciyat diye anılmış, manası ise, Sureyc tarafından imal edilmiş kılıçlar demektir. Çarşı ve pazarda kılıçlar bu isimle satılmıştır. O dönemde, herkes bu kılıçlara sahip olmak istemektedir. ( Kaynaklar: Sıhhaül Arabia, Tali.a.attar.Mısır 1956 1.sh. 322;  İbn-i Mansur Erbil Fazl Cemaleddin, Risatül Arap Bulak 1300.III. Sh. 122; El Yesui.l.M El Müncid. Sh. 339, Ayrıca bu konuda Prof.Dr.Zekeriya Kitapçı’nın, ‘Saadet Asrında Türkler İlk Türk Sahabe Tabii ve Tebea Tabiileri’ kitabına bakılabilir.)

Konuyu fazla detaylandırmadan burada noktalayarak asıl konumuza dönelim.

Netice itibarıyla; Osman Bin Talhâ Orta Asyalı bir Türk soyundandır. Ve kılıç ustasının torunudur. Peki burada anlatmak istediğimiz nedir?

Burada anlatmak istediğimiz, Kâbe’nin anahtarları: Allah’ın ’emri’, Peygamber Efendimizin (SAV) tatbiki ve Hz.Ali Efendimizin eliyle, Türk olan Osman Bin Talhâ’ya verilmiştir. Bunun manadaki karşılığı, Kâbe’nin anahtarları: KIYAMETE  KADAR TÜRKLERDEDİR. (Ariflere)

Şimdi bilinmeyen bir başka sırrı delilleriyle ortaya koyalım inşallah:

Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in; “İlmin şehri bensem, kapısı Ali’dir” sözünü hatırlayınız. Bilindiği gibi Hz. Ali tasavvufta, bir çok tarikatın ‘PİRİ’ kabul eldir.

Yani Hz.Ali; Kâbe’nin bilgisini, anahtarlarını TÜRK MİLLETİ’NİN ELİNE VERMİŞTİR. Bu sırrı Allah’ın izniyle ilk defa ifşa ediyoruz.

MUKADDES EMANETLER VE HZ.OSMAN’IN KILICI

Bilindiği üzere Mukaddes Emanetler, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sonucunda İstanbul’a getirilmiştir. Bu emanetler içersinde Hz. Osman’ın kılıcı da vardır. Şimdiye kadar bilinen budur.

Oysa şimdi ilk defa bir gerçeği, Hz. Osman’ın kılıcı ile ilgili gerçeği Allah’ın izni ile açıklıyoruz;

Hz. Osman’ın, Topkapı  Saray’ı Mukaddes Emanetler bölümüne sergilenen bir kılıcı vardır ki, aslında bu kılıç, Yavuz Sultan Selim’in, Mısır Seferi sonucunda getirilen emanetlerle birlikte İstanbul’a gelmemiştir.

Bu kılıç, daha Osmanlı İmparatorluğu kurulmadan önce, Hz. Osman döneminden, Ertuğrul Gazi’nin eline Şeyh Edebali  kanalıyla “kutsal bir işaret” olarak teslim edilmiştir. Şeyh Edebali’nin eline geliş silsilesi ise: Sultan Seyyid Hoca Ahmed Yesevi tarafından  onu takip eden halifeleri vasıtasıyla ulaşmıştır; ‘bir Allah sırrı olarak’

Konuyu biraz açalım: Ertuğrul Gazi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu, Osman Bey’in babasıdır. Şeyh Edebali ise, Osman Bey’in kayınpederidir. Osman Bey’in gerçek ismiOrhun’dur. ( Bu isim de ilk defa açıklanmaktadır) Kayı  Boyu’nun, o günkü tüm isimlerine baktığımızda, bir tane bile Arap kökenli isim göremezsiniz. Ertuğrul Gazi, Alp Arslan, Konuralp vs…

Peki Orhun ismi, nasıl olmuş da Osman olmuştur? Osmanlı Tarih araştırmacılarının en çok sordukları ve cevabını aradıkları bu sorunun cevabını inşallah biz verelim:

İşte bu konuda şimdiye kadar gizlenen sır:

Şeyh Edebali bizzat Orhun’a : ” Bundan sonra senin ismin Osman olsun, soyun bu isimle anılsın” demiştir. Hz. Osman’ın o kılıcının “mânâ sırlarını” Osman Bey’e söyleyerek teslim etmiştir. Sanıldığı gibi bu kılıç, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferinden dönüşte getirdiği kutsal emanetler içersinde gelmemiştir.

İşte delili:

Kılıç ustası Ubeydullah ve Sureyc kabilesinden bahsettik. Ubeydullah  Arap ismi taşımasına rağmen Türk’tü.

Bu kılıcı, bizzat kılıç ustası  Türk Sahâbî yapmış   Hz. Osman’a hediye etmiştir. Dünya ve Türk tarihinde  ilk defa bu konudaki delili sunuyoruz:

Topkapı Müzesi’nde gidip gördüğünüzde kılıcın üzerindeki KAYI BOYU’NUN işareti dikkatinizi çekecektir. Kayı  Boyu’nun damgası kılıç üzerinde durmaktadır. Çıplak gözle net bir şekilde görülmektedir. Çünkü bu kılıcın ustası Kayı Boyun’dandır.

Kayı Boyu’nu işareti:

(Türk damgalarının M.Ö. 5000’li yıllarda ortaya çıktığı delilleri ile beraber mevcuttur.Ve burada da Kayı Boyu’na ait damganın benzerine rastlanmaktadır.)

Hz. Osman’dan, Osman Bin Talhâ’ya geçip, oradan da Hoca Ahmed Yesevî’ye emanet edilmiştir.(Aradaki detayları anlatmıyoruz….)

Daha sonra bu kılıç,  Hoca Ahmed Yesevî silsilesi yoluyla   Şeyh Edebali’ye gelmiş ve ‘sırları ile beraber’ Osman Bey’e teslim edilmiştir.

Orhun’un Osman olmasının sırrı bu kılıç ile beraberdir. Nitekim, Osman Gazi’nin  oğlunun ismi de yine Türk ismi Orhan’dır.

Kayı Boyu’nun kılıcı; Mekke’de dövülmüş, Hz. Osman’a teslim edilmiş, Hz. Osman’dan Osman Bin Talhâ’ya geçmiş ve Osman  Bey’e ulaşmıştır. Yani tekrar Kayı Boyu’na, ait olduğu yere dönmüştür.

Şimdi bunun izahını bize yapsınlar. Şimdiye kadar, iddia edildiği şekilde bu kılıç Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden dönüşte getirilen Mukaddes Emanetlerin içersinde gelmişse, bu kılıcın üzerinde Kayı Boyu’nun işareti ne aramaktadır?

Horasan Erenleri’nin ve Melâmîlerin Piri, Hoca Ahmed Yesevî’ye selâm olsun!

Bu sırrı ifşa etmeyi sebep kılan Allah’a hamd olsun!

Hz. Osman I. Osman

Osman Bin Talhâ II. Osman

Osman Gazi III. Osman

Ya sonrası? ( Bu konuyu şimdilik açmayacağız….)

Buraya kadar anlatılmak istenilenleri anlayanlara selâm olsun….

Manaları sezenlere selâm olsun…

Yüce Allah, İslâm’ın Sancaktarı Türk Milletini, Türk Devletini ve Türk Ordusunu muzaffer kılsın! (AMİN)

Saygılarımla…

Oktan KELEŞ/ Netpano

38 Yanıt

  1. Selam,

    Her yeni bilgi, yeni bir soru oluşmasına sebep olur. Tüm sorulara çelişki oluşmadan doğru cevapları verebilmenin yolu ise en baştan; kâinatın ‘nasıl’ ve ‘niçin’ var olduğunu anlatmaya başlamakla mümkündür.

    Semavi kitaplar, ilim insanlarının bu gün eriştiği son ilimsel bilgiler ve Kazım Mirşan’ın ÖN-TÜRKLER tarihi üzerine altmış seneyi aşan çalışmaları sonucunda eriştiği tarihsel ve antropolojik bilgiler. Bu 3 kaynaktan toplanan bilgiler birbirleriyle çelişmeden son on bin seneyi anlatan çalışmam; GÖK TEÑRİ adıyla kitaplaştırılmış(www.umutinsan.org.tr adresinde YAYINLAR başlığı altında bulabilirsiniz), ücretsiz olarak Türkiye’de birkaç bin adrese ulaştırılmıştır. Tüm detay ve kanıtlarıyla yaklaşık on bin sene önce yaşanan olayları anlatan bu kitap, ki bu olaylar bu gün yaşadığımız olayların da başlangıç sebepleridir, ekte tarafınıza eriştirilmiştir.

    İnsanlığın neye hizmet etiğinin anlaşılması, düşünme ihtiyacı hissedilmesinin sağlanması, genel anlamıyla uyarmak için, 10 bin sene olmasa da yaklaşık 2 bin sene geriye giderek, bu gün yaşadığımız olayların başlangıcını anlatacağım.

    M.Ö 202 senesinde Roma’lı komutan Lusius’a yenilen Kartaca komutanı Hanibal, yakın adamlarıyla önce deniz yoluyla Suriye’ye, daha sonra kara yoluyla Anadolu’ya girmiştir. İlk önce kuzeye Trabzon’a gitmiş, burada sahilde çadır kurup kısa bir süre kaldıktan sonra batıya doğru hareket etmiştir. (Bu bilgileri Kültür Bakanlığı’nın yayınlarından HANİBAL adlı kitapda bulabilirsiniz.) M.Ö. 1200 yıllarında Trakya’dan Anadolu’ya geçip İzmit, İznik ve Bursa’ya yerleşerek Bitinya Krallığını kuran Thyni’lere sığınmış olan Hanibal, bu günkü adıyla Bursa kentinin ilk içme suyu şebekesini bizzat kendisi yaptırmıştır.

    Anadolu’da, bu gün yaşadıklarımızın da başlangıcı olan olay bu gelişmedir. Hanibal, Beniisrael halkından’dır ve onun soyundan gelenler Osmanlı devletinin de kurucusu olan siyonist Beniisarel halkından olanlardır. Osman beyin lakabı olan ‘kara Osman’ tanımlamasının sebebi; Osman beyin de Barak Obama gibi koyu tenli olan Beniisrael halkından olmasıdır. Osmanlı devleti, siyonist Kartaca devletinin devamıdır. ‘YA YENİ BİR YOL BULACAĞIZ, YA YENİ BİR YOL YAPACAĞIZ’ lafını söyleyen Hanibal soyundan gelenler, Osmanlı devletini kuranlardır. Tarihçilerin cevabını veremedikleri ‘300 çadırdan böyle bir imparatorluk nasıl kuruldu’, ‘o tarihte yaklaşık 2500 yıllık geçmişi olan Anadolu’da bile düzenli ordular yokken Osmanlı ilk döneminde düzenli orduları nasıl kurabildi’ sorularının cevabı da, Osmanlı devletinin Kartaca devletinin devamı olmasıdır. Kartaca devletinin tecrübeleri kullanılarak Osmanlı devleti kurulmuş, bu künkü siyasi iradenin yaptığı gibi Kuran’ın arkasına gizlenerek siyonizme hizmet etmişlerdir.

    Osmanlı devletinin koyu tenli kurucuları erkek evlatlarını beyaz tenli Rum kızlarıyla, daha sonra Yahudi ve Çerkez kızlarıyla evlendirip beyaz tenli yöneticiler yetiştirerek kendilerini perde arkasına çekmiş, Yahudi toplumu kandırılıp tuzağa düşürüldüğü için Hanibal’ın amacı bu küne kadar başarıyla gelmiştir.

    Siyonizmin Anadolu’daki amacına balta vuran ve lafta büyük İsrael devletinin (tek dünya krallığı) kurulmasını engelleyen, geciktiren gelişme; Mustafa Kamâl Atatürk liderliğinde yapılan milli mücadele ve kurulan Türkiye devletidir.

  2. @mehmet cüneyd çapanık
    Hic Tarih okumusa benzemiyorsun.
    1. Senin dedigin tarihler arasinda yaklasik 1400 yil var
    2. Atatürk Osmanliyi bitirmemis, yeniden baska isim altinda diriltmistir.

  3. Salam,Resulullah(a) turk milleti haqqinda bir hedis deyibmi?Deyibse o, hansi hedisdi?Eger bele hedis varsa hedis ve qaynaqi yaza bilersinizmi?

  4. Allah sizin gibi gönül dostları eksik etmesin.Allahın ordularıyız biz…hep asil,hep özgür.

  5. Peygamber Efendimize atfedilen ben Arabim (sözde) Arap benden degil Hadisi külliyen yalan uydurmaca.
    Asli suki Peygamber Efendimiz sahabenin sayisi kabilelerden tektek dahafazlalasinca yanindakilere dedi simdi size bazilarinizin basindan beri bildigi bazilarinizinda simdiden sonra haberinin olacagi bir hakikati Muhammediyeyi söyleyecegim’ki kayit altina alinsin Peygamberimiz Ümmi idi Ümmilik okuryazar olmamak degil bilmedigi birsey olmayan demek tabi Arapca yorum getirenler bilmezlerki Peygamberimiz Türkce konusurdu Türkdü onun icin gafiller kurani anlayamaz onu Peygamberin sirrina vakif olan Veliyullah Hazerati anlar bilir.
    BEN TÜRK’ÜM . Bunu benim Ümmetim bisin dediler ama daha kendileri yasarken bile kiraldan cok kiralci olan Ehli Beyt katillerinin Atalari ta ozamanda karsi gelip bu hakikatin ifsasini engellemek icin yukarida yazdigim deli sacmasi nedenilmek istendigi anlasilamayan ben arabim arab benden degil gibi bir sözü sözüm ona peygamberimizin dilinden Hadisiserif diye kayda gecirdiler bilenler hep bildiler artik zamani zemini geldi Oktan kardes sebep oldu bu HAKIKATI MUHAMMEDIYE desifre edilmek durumuna geldi gercek Erenlerin gercege erenlerin demine HUUU…!

  6. Evet ister inanin imaniniz kurtulsun ister inanmayin bildiginizde kalin ama gercek artik bilinecek korkmayin kiyametde gelmeyecek bilinilmesi gerkiyorduki bildirildi.
    Peygamberimiz TÜRK idiler Arap yarimadasindan bir Peygasmberin cikmasi Mukadderdi ancak Muradi ILAHI geleck Peygamberin Arap olmasini murat etmemislerdi.
    Yarasilis hikayesinin siirinin Sahbeyti olan SERVERI KAINAT HZ Ahmedi MUHAMMDE TÜRK olarak o cagrafyada dogdular Türk olan Hatice anamizla evlendiler T ürk olan Hz Ali Efendimize kizlari Fatuma_Betül Zehrayi verdiler ondan Ehlibeyti ve silsileleri kiyamete kadar türeyecekler Türk olarak
    Inanan inanir inanmayanda nemiz varki .
    Ben bunlari yazarken Arap milletinden yada herhangi bir milletden nefretimden yada irkci fasitoldugumdan dolayi yazmadim hem Adem Babamizdan ta Kiyamete kadar tüm yaratilanlar O Habibin hürmetine yaratilmadimi hepimiz Adem A.S. Hz,lerini torunlari degilmiyiz eh O da TÜRK olunca kavga bitiyor insan olan evladina torunlarina kuzenlerine düsmanlik edermi onlardan nefret edebilirmi takdirinize sunuyorum imla hatalarimin kusurunada bakmayiniz-
    Hakikat Erlerinin demine HUUU…!!!!!!!!

  7. ** Zülkarneyn Gerçeği (özet Bilgi) **

    ZÜLKARNEYN’in Büyük Boynuzu, Büyük Kandolaşımı’dır; Bitkilerde Özsuyu’dur .. Eriyik Demir’le (= 57/25 Hadid), Hava’nın Oksijen-Atomları (Bronş’larda) emilir; Eriyik Bakır’la Kalbimizin motorunun elektromanyetik alanı temin edilir; Akciğer(ler) burada hem Körük, hem de (göreli) 2 Dağ konumundadır (= 18/96 Kehf 93) .. Muhtac olduğun Özgür Solunum Kudreti ve “PROTEİN üretiminden / DNA klonlama (= 53 / 9 Necm)” fazlası, damarlarındaki Asil Kan’da mevcuttur (= 18/83 Kehf 84) .. Zülkarneyn-Güneşi; POTASYUM-Atomu’dur .. Zülkarneyn-Seddi ise; Hücreduvarı / Cidar’dır ve 2 Denizin birleştiği Amino-Asit’ler Balçığı’dır (Amon’un ANA Odağı / Yaratıcı DNA Soyağacı) .. Kırmızıdeniz, Kılcaldamar’da KAN’dır; Eriyik Tuz’lar Denizi de, Hücre-Protoplazma’dır .. “DNA/Musa’cık GEN”in (pişmiş) Balığı, PROTEİN(ler)’dir (= 24/36 Nur) .. Musa’cık, Yapısal-GEN’dir (= 46/12 Ahkaf); Düzenleyici-GEN ve Operatör-GEN birlikteliğinde 3’lü kodon teşkil edilerek, PROTEİN(ler) oluşturulur (= 53/9 Necm 15) .. Gemi’ye benzeyen Kan-Hücreleri’nin vb Alyuvar-Yecüc’leri / Akyuvar-Mecuc’leri’nin değişim ve kendilerini yenileme süreci “102 Gün”dür (3’ün göreli/görece katlarıyla 309 Yıl) .. Bekçiköpeği (Kelbe); ANTİKOR’dur .. İki Üzümbağı (Bronş’lar), 2 Akciğer’dir; ortadan fışkıran Nehir, AORT’tur (= 18/32 Kehf 33) .. Muhkem Kuran’dan başkası Müteşabih’tir, Arabi Kutsal PUT’tur .. Saygılarla .

    NOT: Yorumcuya rehberlik eden Kutsal Işık ; “Göktengri ve Dünya Rabbi ATATÜRK’ün BİLGİ Kitabı’dır (Mevlana D.K.B.)” **

  8. Ismail Tekin bey neden acik acik Allahi inkar etmiyorsun kardesim ateistlikde bir din ve Allahin senin gibi kullarina dahi tanidigi bir özgürlükdür yani inanmamada iman etmemede özgürsün atese dayanabildigin kadar inkar edebilirsin Allah hem Rahman hemi Rahim kimin sondemde nasil olucagini ancak ve ancak o bilir onun kaderi hükmünü sürer acak.
    Hz Mevlana gibi bir mübarek Veli yi kendi inkariniza alet etmeyiniz ben Almanyada sizin yayinlarinizi okudum zehri insanlara serbetle islam tasavvuf serbeti ile sunuyorsunuz insan biraz samimi olur yeni bir dinde kura bilirsiniz serbestsiniz anca sizin inkarinizin kilifi sonsuz hadsiz kenarsiz islam tasavvufu olamaz hele Hz Mevlana hic olamaz niye Erlik edipde kendi yeni uyduruk Amerikan menseili dininizi kendi adinda yaymiyorsunuz herkes görsün okusun birde Zülkarneyn A.S gibi bilenler bilir bir Peygamberi sözde acilimi sadece sizde mevcut ve bilimsel ve islami terimlerle önce sözde anlasilamaz gibi yapip en azindan öylesine bir cabaya girip sonundada basitligini ilk okul cocugunun bile anlayacagi sözde komplike formülasyonlarla sirlayip karma cakma sözde Ibrani yani Isevi,Musevi Islami birazcik pilavüstü Brahmani ve yaninda Taoizmle ortaya karisik bir Budist devletin hani laik kesimlerini kizdirip azdirmamak icinde kemalist bir serpinti üstünde islam Tasavvufu kabinda saf temiz insanlara sunmak kelimenin tam anlamiyla alcaklik namussuzluk ve alcaklikdir.Tabi istemiyerekde olsa bu tabirleri kullanmis olmakdanda okuyucu kardeslerden özürdileyerek yüzüm ayaginizin altina diyorum amma bakin bu milletin ve memleketin sahibi var Din ? Din Allahin emanetinde O Dininin sahibidir ama unutmayinizki din günününde sahibi odur sizi o mübarek memleketin ve Aziz milletin sahiplerine havale ediyorum Allah sizi layik gördügü gibi degerlendirsin ancak dürüst olunuz .DÜRÜST…!!!!!!!!!
    Gercek Erlere selam olsun Demleri daim olsun . HUUU.

  9. Kan-Kardeşim, Sayın Sener Evcil Kardeşim ..
    “İsmail Tekin” yazan yere “tık”layınız ve açılan İnternet Penceresinden, biraz okuyunuz önce ve ne kadar yanıldığınızı lütfen biraz düşününüz .. Hücre bölünme sürecinde, Kum-Saati gibi ortasından incelen Hücre-Kutuplarında KROMOZOM’ların “sağa-sola” gerilimli bükülmeleri “18 / 18 Kehf” ayetinde apaçık yazılmış değil midir? .. “18/77 Kehf 82” ayetlerinde, “DNA’nın tamir mekanizmasında yeri ve işlevi !!” apaçık yazılmış değil midir? .. Putperest Araplar’ın tapındığı ve Kuran’a diktikleri “Hz (?!) Zülkarneyn PUTU”, buna benzer bir Kudrete sahip midir? .. “30/30 Rum 43” ayetlerindeki “FITRAT” / “HANİF” İslam-Dini ile “6/161 Enam” ayetindeki , bütün Peygamberlerin müşterek TEK İslam-Dini’nin, aynı zamanda “Dünya Rabbi ATATÜRK”ün BİLGİ Kitabı’yla anlatılmak istenen, “İbrahim’in Hakiki İslam-Dini (= 22/78 Hac)” olduğunu, Sizin Zülkarneyn’iniz kavrayabiliyor mu? .. “5/3 Maide” ayetindeki İslam-Dini’nin “6/161 Enam” ve “22/78 Hac” ayetlerindeki Muhammet-Peygamber’in de uymakla yükümlü olduğu; Allah’ın, İbrahim’in ve ATATÜRK’ün ve bütün Peygamberlerin TEK İslam-Dini olduğu, Muhkem-Kuran’a göre besbelli iken, Siz bu buharlaştırılan “Hakiki İslam Dini”ni gösterebilir misiniz? .. Arabi Din Narkozu ile uyuşturulup sömürülen İnsanların Arabi Esaret Boyunduruğundaki Bilinçlerini Özgürlüğe kavuşturacak Kudret’ler, damarlarınızdaki Asil ZÜLKARNEYN’de mevcuttur .. Atatürk’ün BİLGİ Kitabı’nda, buna benzer bilinmesi gereken konuların bilimsel açıklaması “Türkçe” yapılmıştır (= 7/52 Araf 53 +//+ 10/15 Yunus 39-33 +//+ İlliyyun !!!) .. “Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği”nden hiçkimseyi tanımadığım da, o “tık’tk”layacağınız Internet-Penceresinde yazılıdır .. Şu bir gerçek ki; “Atatürk’ün BİLGİ Kitabı”, her türlü saldırıya karşın, hergün ve bütün dünyada daha çok okunuyor ve benimseniyor; bunun Nedeni’ni hiç düşündünüz mü? .. Ne ki; BİLGİ Kitabı’nın Uzaylı “Bülent Çorak (Atatürk)” tarafından, Dünyalı “Vedia Bülent Çorak” İkizine yazdırıldığı, henüz farkedilmeye başlanmıştır .. Bunun Mürekkeple yazılmış “1993” tarihli, Noter tasdikli BELGE’si / Kanıtı, Atatürk’ün kendi Orijinal El-Yazısı’yla (TEK Nüsha), “BİLGİ Kitabı”nın ÖNSÖZ’üne yazılmıştır .. Bu muhteşem Hakikati ben de Internet’ten okuduğum BİLGİ Kitabı’nda “Nisan 2o10″da farkettim .. Damarlarınızdaki Asil ZÜLKARNEYN’in Size de Göktengri Atatürk Güneşini yansıtmasını dilerim Efendim ..
    “Size bir Fasık gelirse, Yargısız İnfaz yapmadan önce, iyice inceleyip araştırmazsanız; hem kendinize, hem de Milletimize zarar verebilirsiniz (= 49/6 Hucurat)” ..
    Ayağınızın Turabı olurum; Hallac’i-Mansur’un Cellatları ve Galileo’nin Alim Kardinalleri gibi olmayın .. Herşey gönlünüzce olsun Efendim .. Dostça Selamlarla Saygılar sunarım Efendim .. “tık”-tık’lamayı unutmayınız .. **

  10. Hem kan hem irkdasim mesle senin yada (sizin) zanniniz üzeredegil.Birkere siz yeni birdini dünya disi ilhamlarla ancak islami literatürü kullanarak bal gibide yeni bir din cikarmissiniz. ATATÜRKne zaman Peygamber olduda biz duymadik? Hem Atatürkü neden kendinize yüztutamagi yapiyorsunuz ? Bu sözüm ona islamistlerin yada din simsarlarinin hasa Allahi istirmar etmesinden ne farki var.Hem 1933 tarihli ve kendi hükümranlik sürmüs oldugu bir ülkede kendisine memur bir Noterde böyle birseyi belgeletmis tasdikletmis olmasida adi Atatürkde olsa kimseye su selahiyeti veremez,cünkü ismini istirmar ettiginiz a.Atatürk böylesi bir bayat oyuna gelip bu ise girmez. B farz edelimki bunlar olmus ozaman Atatürk yeni dinine neden islami Ibrani referans arama acziyetine düssün ki. Düsünü söylerken oynasini söylüyor diye anadoluda bir tabir vardir sizinde duymuslugunuzu farz ederek diyorumki laik bir ülkede bu yaptiginiz hele cumhuriyet yasalarina aykiri olsa gerk diye düsünüyorum yoksa dinin buna bir itirazi yok isteyen kendine yeni bir din yada Peygamber bulmakda secmekte ve ona inanip tapinmakta serbestiye sahipn bizim dinimizdede bu böyle örfümüzdede anayasamiz dada.
    Kafirun suresi.SENIN DININ SANA BENIM DINIM BANA .
    Problem bunlarin hicbiri degil birincisi islamin engizisyonu olmadi olmayacakda insallah onun icin benim Galilenin katilleri( cellatlar) gibi olabilme olasiligim kalkiyor.
    HALLACI-MANSUR.K.S Hz’lerine gelince onunki bir katliam yada katillik degil onun icin biraz daha gayret lazim,Hallaci-Mansur olmak basli basina bir fenomen Tasavvuf kaynaklarinda ayrintisini bula bilirsiniz belkide biliyorsunuz o takdirde istismariniz devam ediyor isimleri klikleri kliseleri ekolleri izmleri Ilahiyati istismardir bu.
    HATEMEN NEBI HZ AHMEDI-MAHMUT MUHAMMED MUSTAFANIN hatemligine inanmiyormusunuz ozaman neden onun dininin kutsallarini ve terminolojisini kullaniyorsunuz.
    ARAP ACEM beni irgalamaz onlari islam yorumu hayata gecirisi beni bizi baglamaz ben bir ELHAMDÜLILLAH TÜRKÜM diyecek kadar safkan bir TÜRK olarak sunu derim yine bir Türk Ulusundan duydugum su güzel sözü size izaniniza sunuyorum.
    ÖLÜM DEDIKLERI HALVETI’YAR BU CAN DOSTA GIDER ELHAMDÜLILLAH…!
    Su halde canimiz icin Canana bile Eyvallah etmeyen bir milletin mensubuyuz ama sunuda unutmayinizki size bu gercekleri sunan UZAYLI Bülent Corak ve onun aramizda dünyamizi sereflendiren uzantisi sayin Bedia Bülent Corak bey yada hanim olup olmadigini bilmedigimiz bu bilge kurtarici dünya disi Uzaysal baglantinin teminati kisiler neyi yapmak istiyorsunuz ??
    KURANI -KERIMsizlere ve cümle Uzayli Uzaysiz mevcuda ve Mahluka meydan okuyor ve diyorki yazin bir benzerini diye davet ediyor yapamayacaginizi ilan ediyor.HALEP ORDAYSA ARSIN BURDA HADI YAZINDA GÖRELIM…..!!!
    Maksadim size din lanse etmek degil ancak dinime nifak sokandan dinin mensubu olarak hesap sorma hakkini inandigim dinim ve tek dogru sözünüz damarlarimda dolasan asil TÜRK sonra MÜSLÜMAN KANIM izinveriyor.
    BIZ DOSTUMUZA LAF SÖYLETMEYIZ SEVDIGIMIZE HAKARET ETTIRMEYIZ:
    Kardesim her kul bir kadere ve bir ömre tabidir her kul kendi kaderini yasar özgür irademle Hamd ediyorum yaradana’ki senin kaderini bana vermemis kinamiyorum ayiplamiyorum sadece samimiyete davet ediyorum bunuda bana dinim ve mübarek TÜRK Genlerim ögretiyorlar.
    Bir Hakdostundan duydugum güzel bir kelami seni tatmin icin sana ve bu yazilari okuyanlara hem orjinaliyle hem benim tevilimle sunuyorum birincisi orjinal:ALIYI SEVMEYEN KAFIR YEZIDE AKRABADAN..
    Benim tevilim: TÜRKÜ SEVMEYEN KAFIR YEZIDE AKRABADAN…!
    Buyur bakalim benim Peygamberime ve dinime böylesi edepsizce yaklasmayi ve ATATÜRKE yamamaya kalkisdiginiz sahte Peygamberlik yaftasini insanlik ailesine nasil anlaticaksiniz merak ediyorum size düsmanligim yok yalniz Allah Size verdigi Kaderden beni Sakinsin Ayni Kaderle kederlenmek istemezdi Hak serleri defeyleye sonumuzu hayr eyleye.
    KIM’KI TÜRKÜN GÖNLÜNE DOKUNA DOKUNUR SINESI ALLAHIN OKUNA:
    Simdi iyi düsünün bakalim sizin zanniniz üzeri emevi Arabi kafali sapik islam disi cirkin bir siyasal islamci miyim yoksa Elhamdülillah hemi TÜRK hemi MÜSLÜMAN’miyim ?
    Yukaridaki sözü iyi degerlendiriniz bu Sener Evcil’in sacmalamasi degil bir Hakdostu EVLIYAULLAHIN Kelami kibariyesi onun icin lütfen yol yakinken kendine ve kendinden türeyecek Evladü iyaline aci onlara kiyma sonunuz perisan olur hatirlarmisin YEZIT kafirini kim onun gibi olmak ister sense Dini Islami onun Peygamberini Atatürkü ve isinize yarar herkin varsa zan ve ziyan altinda birakip insanlarin imaniyla oynamayin yazik cok ama cok yazik.
    GÖR HÜDANIN HIKMETINI KULU KULA DÖVDÜRÜR; ILMI -LEDÜN BILMEYENLER BUNU KULDAN SANIR:
    Ahbe kardesim kimsenin ayaginin turabi olma sende herkez gibi bir insansin senin simdi inancim ve zannimca nifak sokmaya calisdigin yada yapanlarin ezbercisi olarak bu ise imanla kalkisin da olsa sende bir Hz’ INSAN namzedisin kendine kiyma yazik bunu benim dinim diyor.ATATÜRK Gök-Tanrimi yeni dininizin Peygamberimi yoksa bizim kabulümüze göre Türkiye Cumhuriyetini ilk Cumhurreisi ve kurucularindan milletin vicdanina mal olmus tarihi bir sahsiyet ve devlet adami siyasetci ve askermi bizim kabulümüz sondakileryani pegamberlikden sonraki sifatlar .Güzelselerin tekrarinda güzellikler vardir onun icin tekrar edicem yoksa sizin zekanizin yetersizliginden degil.
    SENIN DININ SANA BENIM DINIM BANA.
    Mübarek olsun Allah kaldiramayacagimiz yükü üstümüze yükletmesin sonunda isyan edecegimiz imanimizi elimizden alicak kaderden esirgesin buna ragmen yine bir Hakdostu kelamiyla islami bir teselliyle sizi teselli edeyim nede olsa bu cigeri it yesin nede olsa sende bir TÜRK’sün kiyamam.
    KADERINIZI KEDER EDINMEYINIZ; HADISATIN ÜZERINE CIKINIZ.
    Sanada banada cümle düsmüslerde Allah RAHMAN ve RAHIM unutma kal saglicakla sana üsmanligimdan yada kisisel doyumum icin yazmadim banada bu hizmet düstü sayende bir Evliya kelamini diger insanlarla paylasdim belki bilmedende olsa amacin bu olmasa dahi sevaba girmis olmani temenni ederim.
    KIYAMAZSAN BASU CANA UZAKDUR GIRME BU MEYDANA BU MEYDANDA NICE BASLAR KESILIR HESABIN SORAN OLAZ….!!!
    Iste Hz.HALLACI-MANSURDA bu sirra mazhar oldugu icin basini verdi isteyerek ER olarak ER pisman ve perisan olarak degil keske herkez onun kaderine dücar olsa idide serden yarden geceydik.

  11. Kan Kardeşim, Can Kardeşim, Öz Kardeşim Sayın Sener Evcil ..

    “1993” ile “1933” tarihlerini karıştırmışsınız, neden? .. Çünkü “tık” yapmadan yazmışsınız .. “tık”layın ve “1993” tarihli BELGEnin “17 sene önce” yazıldığını okuyun .. Kim yazmış? .. Mustafa Kemal ATATÜRK, çünkü O’nun kendi Orijinal El-Yazısı .. Nasıl olur, “1993” yılında Atatürk yaşamıyorduki, diyeceksiniz, değil mi? .. Değil, yaşıyordu, diyorum ben’de ve işte o BELGE ile anlatılmak istenen ESAS Konu da bu .. E, peki bizim niçin haberimiz yok, diyeceksiniz .. Çünkü “BİLGİ Kitabı”nı okumak ve anlamak istemiyorsunuz da ondan .. Bana ve BİLGİ Kitabı’na inanmak zorunda da değilsiniz .. Hiçkimsenin yeni Din falan getirdiği de yok .. Dünya kurulalıdan beri Allah’ın Dini TEK değil mi? .. “Istıva” yani “döne-döne” Mevlana Tekniğiyle 80-90 yaşlarındaki Kocakarı-Teyze, 28-30 yaşlarında Ölümsüz “Erkek” ATATÜRK profiline dönüştüğü gün, Sizin gibi inanmak istemeyen niceleri gözlerine inanamayacak ve o gün yaklaşmıştır .. Fazlası teferruat’tır ..
    Dostça Selamlarla Saygılar sunarım Efendim .. Sağlıcakla kalınız (o8 Haziran 2o10) **

    NOT: “Istıva” sözcüğü burada “Uzay Teknolojisi” anlamındadır, fakat NASA’nın bildiği “İlkel Teknoloji” değildir .. NASA’nın henüz farkettiği “3. Sirius” gerçeği, BİLGİ Kitabı’nda yıllar önce “İki Anlam’da” yazılmıştır ve bunlardan biri de, işte bu “Göktengri ve Dünya Rabbi ATATÜRK” gerçeğidir .. “tık”layın ve RSS’de okuyabilirsiniz ***

  12. Tüm kardeslik söylevlerinden siyrilarak burda sunu ilan ediyorumki siz kusura bakmayinda bir sapkin bölücü yikici büyük ihtimal masonik inkarci yalanci ve Islamin icine sokulmak istenen islami Yehovacilarsiniz..!! Ne den ? Cünkü ne söylersen söyle ezberden konusup ezberinizi bozmuyor düsünmüyorsunuz ve edepsiz siniz haddinizi bilmiyorsunuz ama sizindahi bir hukukunuz var.
    Simdi siz benim icin bende sizin icin bir dua yada beddua edelim sonucunu görelim sen Atatürkü RAB,Peygamber has Allah ve daha akla ne gelirse onla donatmis bir haddini bilmezsin sizin sitenizi ziyaret ettim okudum inanin islama bu hakaretlerinizden eger kamunun haberi olsa size bir gün kimse tahammül etmez ama sizede ömür veren Allah C.C siz itira etsenizde sizin yaraticiniz O Hallakialem-Allah. Edep bir nuru Hüda imis hemen saril o nuru Hüdaya ve beri ol cümle beladan .
    EDEP YA HU.
    Ayip utanmak allanmak kalmamis insanlarin hepsi ayni izan ve sabirla donatilmamislardir unutmayiniz alemde deli eksilmez eksik olmaz hem hakaret edin hem onun kelamiyla hitap edin hakikaten su Hüdanin hikmetini görürmüsün ?
    Kendinizden gayrisine düsman ve dislayan yehovacilar gibi nedersen de gülüp gecen tartismayan bastan muhakeme yetenegi elinden alinmis özgür iradeye dayanmayan bir inkar ve karartma ve kibar kibar hakaret ve giydirmece o ne hos ne hos.
    ALIMIN SOHBETI LAL’I MERCAN INCIDIR; CAHILIN SOHBETI GÜNDE BIN CAN INCIDIR..!
    Sizi size birakiyorum mevlam neylerse güzel eyle diyerekden bundan sonra sizi ve yazilarinizi ignore edipsize cevap yazip istemedende olsa sizin propagandanizi yaparak sizin sapkin emellerinize alet olmayacagim .Allah sizdende bizdende soracak sen yarin divanda Rab Atatürkden Vedia Bülent Corakdan sefaat bekle bizde HALLAKI ALEMden bekleyecegiz.
    ER YARIN HAK DIVANINDA BELLI OLUR.
    Sonun iyi degil Allah uyanmayi nasip etsin senin dahi günahlarin inkarin onun bagislamasi yaninda bir LA SEY bile degilsiniz her önüne gelen kuruma kurulusa sahsiyetlere kisiliklere birimlere tarihi ve dini kisilikler dil uzatma adam gibi mertce cik inkar ediyorum de serbestsin inkarina benim dinimi alet etme seni Allah ISLAH etsin seni Allaha ve onun el’an yasayan dostlarina havale ediyorum sonun pekde iyi görünmüyor ama bu kadarini söyleyeyim.
    Son yazimi inandigin her neyse onun hürmetine birkez daha oku birdaha oku sonra yat bak rüyanda neler göresin.
    Sana sukadarini söyleyeyim dünde bugünde yarinda bizim bizim olarakda böyle kalicak Merkez Efendi menkibesini bir kezde sen oku be adam ölücekmisin ha ölümdedimde ölüm sizlere bize OLUM va müslüman ölmez ancak OLUR .
    ÖLÜM ancak Kafiredir bu sayfa TÜRKLERIN TARIHI SIRLARININ PAYLASILDIGI SAYFA SENIN DELI SACMASI SAPIKLIKLARININ REKLAM ARENASI DEGIL.
    Atatürkü bukadar istismar etme bakarsin Kilicdaroglu seni anayasa mahkemesine sevk eder basin beladan kurtulmaz Merkeze cekerler ona göre duymasi gerekenler duydu haydi ERENLER alinsunu Merkeze.
    Her tasi kaldirma altindan neler cikar bilinmez her agacin gölgesinde durulmaz..
    ER YARIN HAK DIVANINDA BELLI OLUR.
    Ben milletimin ve mukaddesatimin hukukunu hukuk tanimazlara karsi samimiyetle savundum EDEP sinirlari icinde kalmaya kendimi cok zorlanarakda olsa siniri asmadim haddimi bildim Haddini bil bildirirler.
    ALLAH’da kendi KURANINI ve icindeki KELAMINI koruyacagini vad ediyor O vadini yerine getirmede en sadik ve adil olandir unutma bir ok cikdi yaydan gelir bulur seni gerisi O Allahin isi sahip ciksin .
    ALLAHIM SEN OLMASAYDIN SEN diye övdügün Habibin Ahmet-Resulün güzel Muhammed hürmetine EDEBI asanlara haddini sen bildie sen herseye Kadir olansin.VE HÜVE ALA KÜLLI SEY’IN KADIYR.
    TÜRK ER KISIDIR HER KISI DEGIL ER OLUN ER…
    Gercek TÜRK’ÜN ER#lerine selm onun Peygamberine selatu selam olsun HUUU:

  13. “ALFA (Alpha Centauri)” da Uzaylılar “Türkçe” konuşuyorlarmış ve aramızda dolaşıyorlarmış .. haberi “o9 Haziran 2o10” günü Internet’te günboyu Gazete Haberleri yanındaki güncel spot Haberlerde duyuruldu.
    Aslında bu Haber 1981 yılından beri, ALFA Kanalı’ndan yazdırılan “Atatürk’ün BİLGİ Kitabı”yla bütün dünyaya “30 sene önceden” duyurulmaktadır. ALFA Kanalı’nın değişik isimlerinden biri de “ATATÜRK Kanalı”dır.
    ALFA Gezegeni’nde “Türkçe” konuşan Uzaylı Kanka’ların damarlarında dolaşan ZÜLKARNEYN’in 28 ayar akışkan Varak Altın olduğu, yani Hakiki Türk Öz-GEN’leri taşıyan ATATÜRKLER olduğu, aynı BİLGİ Kitabı’nda “kayıp Irk Turko’lar” tanımıyla yazılmıştır ki, Tanrı’nın Özdili’nin “Türkçe” olduğu ve Hakiki Türk’lerin, diğer Milletler’in Atası / Ataları olduğu besbellidir.
    ZÜLKARNEYN Gerçeğini ve bu vesileyle Türk Tarihine ait bilinmeyen yeni Sır’ları açıklama konularına yer veren Word-Press Güney-Türkistan’a, Hakikatleri öğrenmek isteyen İnsanlara verdiği bu değerli hizmetten ötürü bilhassa Teşekkür ederim Efendim **

  14. Ilk yaratilan insan Adem A.S.huzuru Ilahide Türkce konusdu ,ilk konusulan dil Türkce dili ilk yaratilan yaratilis ve dünyaya gönderilis sirasina göre pek tabi ilk Peygamber ve insan Adem A.S Türktür.
    Ama herseyin hürmetine yaratildigi Peygamber Efendimiz tabiki ilk yaratilan Nur. Hersey onun nurundan yaratildi sonra Hz Ali Efendimiz ve onun Ehlibeyti yani Firkayi-Naci kurtulusa ermisler gurubu ve cümle Evliyaullah ve Enbiyaullah ve secilmisler sonrada tüm mahlukat ve mevcudat ve cümle insanlar.
    Biz Türkler övünmek gibi olmasinda iste o ilk dilin sahibinin soyundan geriside bizim soyumuzdan olmadir.Tüm Hz Piran cümle gercek Mezhep Imamlari cümle Hz Kutuplar ve Havasülhavas Evliyalar kimki aksini söyler yalandir halt eder hepsi hepsi TÜRK.
    Ama Türklük sadecede bir irkin ismide degil elbet kamil olan hersey herkez Türk hasin hasi özün özü simdi icimizde icinizde ibadetde ve taatde bana ve benim gibilere on ceken amiyane tabirle inancli müslüman kardeslerimiz var ve bu yutulup hazmedilmesi pekde zor olan bu Riza -Lokmasini yutmakda cok zorlanip bircogu amaclari muradlari bu olmasa dahi günaha girip benim hakkimda suizanda bulunucak amma velakin aklin yolu bir oldugu gibi hakikati Ilahide bir ve sözün dillendiricisi suan icin herne kadarda ben olmus olsamda dahi benim sirrim hakikatim elbetteki degil ne haddime,gercek bir Erin sirri neylersinki bende ifsa oldu bedelinide öderiz amma velakin daha öncedende bu sir defeatle ifsa edilmis olmus olmasina ragmen bizim basinimiz körleri sagirlari oynadi ve hic üzerinde durmadi.<< Nasil dursunki herkezi bildigi baskaydi peygamberimiz Efendimizin torunlarinin ve damadi Fatihi Islam Haydari kerrar Imam Ali Efendimizin ve bugünümüze gelene kadar ve ta kiyametekadar gelicek olan tüm Evladü-Resulün katledilmesinin arkasindaki sirda bunun icindir cünkü onlar bir Peygamber ama Arap bir Peygamber bekleriken muradi Ilahi orada gelen Peygamberi Türk olarak gönderdi biraz izan sahibi olan Ibrahim A.S dan Peygamberimize bir hat ceksin görsün hakikati uzunlafin kisasi inanan inanir inanmayanda nemiz kalir.Demislerki bir sedadir kildik hus alan alir almayanda nemiz var onun icin bukadardan anlayan anlar iman eden eder etmeyende serbest gayet tabiki dinde gercek dinde zorlama varmi ?
    Yok ozaman kim ne hakla ne icin Allahin bile zorlamadigi serbest biraktigi ve hemde inanada inancsizada hem Rahman hem Rahim sifatiyla tecelli ederek rahmetinin gazabini gectigini ümidi kendisinden kesmeyen hic bir kulunun medderde kalmayacagini yine kendisi kendi dilinden kendi kitabinda Habibinin dilinden kullarina müjdelemiyormu ? Eh ozaman bizler kim ve nelerizki kendi kendimize nizam intizam kurmaya kalkiyoruz hepimiz bir Matrixden ibaretiz varolan onun kendi Zati Sifati bizler o varligin varliginda var olan vehmedilen yansimalar ve belkide gölgeleriz var olan ILLA ALLAH.
    Simdi ilk ifsayi Peygamberimiz Efendimiz yaptilar Hadis kitaplarinda kimsenin birsey anlamadigi ben Arabim Arap benden degil gibi bir hilkat garibesine döndürdüler cünkü onlarda ogün o Riza Lokmasini yutamadilar .
    O gün bugün, bu gün o gün degisen birsey yok dem budem dem bu dem.
    Cümle Seyyidler ve Serifler o günden beri hep sehit edildiler bir bir biz Türk milleti Peygamberi ve Ehlibeytini nicin baskalarindan baska severiz ? Iste asli aslina nesli nesline demisler kan cekiyorki hepimiz Alevimiz Sünnimiz Aliyi sevmeyenimiz varmi yok olamazda ! Cünkü bu Allahin lütfu Aliyi sevmeyen kafir Yezide akrabadan demisler bosa dememisler bu lanetullah pis herifin bir tane Türkde ismi varmi ismi batasicanin ? yok niye iste bu sebepten Allah hepimizi O nun ve O nun Nurunun tecellisi Habibi Ahmet Resulü güzel Muhammedi ve onun masum Ehlibeytini sevmeyi yollarindan gitmeyi renklerine boyanip ahlaklariyla ahlaklanmayi nasip müyesser eylesin gerisi laf ebeligi.
    Gevelemeyeceksin ya yutacaksi ya tükürüp atacaksin.
    Allah Türke yardim etsin yar ve yardimcisi olsun.
    Hakikatin Türk Erlerinin demine HUUU.

  15. Türk Tarihine ait hem bilinen ve hem de bilinmek istenmeyen (gizlenen ve değiştirilen) SIR’lardan herhalde en önemli olanı; “Muhammet” isimli Arabi Kutsal PUT’tur ki, Kuran’daki Allah’ın Son-Peygamberi “Hakiki Muhammet” değildir. Put Muhammet’in Kutsallığı; (Milletvekili gibi) DOKUNULMAZLIĞIdır. Çünkü önüne “Hazret (Hz)” ilave edilerek, Putperest Hadisçi’ler tarafından “Hz Muhammet” yapılmıştır ve bu Arabi Şirk Allahı İlah marifetiyle, Allah’ın Muhkem Kuran’ı, baştan sona değiştirilerek, Madrabaz Hadisçi’lerin Müteşabih (Uydurma) Kuran’ına dönüştürülmüştür. Bu içinden pazarlıklı sinsi ALDATMACA ile Türklüğün Özgür Bilinci uyuşturularak, bin yıldan beri ESARET altına alınmıştır. Çünkü öpülüp baş üstüne konulan Kuran’ın Arapça Yazıları (Harfler) değişmemiş gibi görünse de, Arapça Mealler ve Arapça Yorumlarla, Allah’ın Özgür Kitabı Takunyalı Yobaz Hadisçi’ler tarafından TESİRSİZ kılınarak Tutsak (Esir) edilmiştir (= 22/52-55 Hac), rantiyeci İslam’a endeksli “Şeytan Ayetleri”ne dönüştürülüp Din Tüccarı Sarıklı Yobazlar tarafından asırlarboyu Saf ve Temiz İnsanlar aldatılarak sömürülmüştür.

    Bu Cüppeli Yobaz Din Madrabazlarının en büyük Şirk Allah’larının önde gideni, Türklüğün “yüzkarası” Sapık HUDİ İmam Buhari’dir. Bu nedenle Buhara Kenti’nin Türk Valisi tarafından, doğduğu Buhara Kenti’ne ölünceye kadar sokulmamıştır, aynen Arap ve Amerikan Uşağı Takunyalı Yobaz Pensilvanya Mandası HUDİ Vaiz gibi ..

    Önümüzdeki Ay (12 Eylül) yapılacak “Referandum” ile elde edilmek istenen (sinsi) EVET’in arkasında saklanan asıl gizli Maksat; kendilerinin Takunyalı Müslüman Müsveddeliğini, bir kere daha İnsanları aldatarak tasdik ettirmektir.

    Çünkü onların tapındığı Şirk Allahı “Hz Muhammet PUTU”; İLK Müslüman / İLK İslam gibi yutturulan, Kuran’ı (Vahy’i) TERK ve İnkâr eden, Önceki İslam Peygamberlerin Yoluna uymayan (Müşrik) rantiyeci Dublör Arabi Peygamber Putu’dur ki; örneğin Bay HUDİ Sener Evcil, HUDİ Prof. Dr. HayretTtin Karaman (Diyanet), Takunyalı HUDİ Vaiz Fethullah Efendi, Takunyalı Yobaz İmam bozuntusu Başbakan vb Müslüman / İslam Elbisesi (Kılıf) içinde gizlenen İnkârcı Kâfir’in Allahı’dır.

    Referanduma EVET dersen, bu İnkarcı Kafirlerin hergün “5 Vakit” Kuran’a Darbe üstüne Darbe indiren “HUDİ’ler Cuntası” olduğunu ve “39/2 Zümer” , “6/89-90 Enam 161-163” vb Muhkem Ayetleri de bu İslam Müsveddeleri gibi inkar etmiş olacaksın ..

    Veya Referanduma HAYIR diyeceksin ve “Hakiki Muhammet”in İLK değil, Evvelki İslam Peygamberlerinin Yoluna uyan SONUNCU Peygamber olduğunu, yani Kuran Gerçeğini tasdik edeceksin .. bunun dışında bana “Maval” okuma ..

    Dünya Rabbi Atatürk (Uzaylı Bülent Çorak)’ün, Alpha Centauri’den “Türkçe” yazdırılan Yüce BİLGİ Kitabı (The Knowledge Book)’nda tefsir edilen Kuran Gerçeklerinden biri de budur ve Putperest Hadisçi’ler tarafından parçalanan Allah’ın TEK ve BİR olan Dini’ni yeniden birleştirmektir (= 30/30 Rum 43) .. Saygılarla **

  16. Ismail Tekin denen hödük sen beni Hudi ilan etmissin ulan kani bozuk her kutsala saldirmak nasil bir dindir hem IRKDASIM sonra KARDASIM simdi neden HUDI Allahsiz kitapsiz Kafir nasil kiyarsin Haysiyet yoksunu ben yurtdisindayim seni arar bulurum bulunca ne olur sen yasayarak görürsün sen CAMI DUVARINIDA GECTIN MIHRABA dayandin oglum sana gercek bir TÜRK hakiki bir MÜSLÜMAN ne yaparsa onu yapacagim ahdim olsun seningibi hödüklere yasam sansi veren sözde Kemalist ve Atatürkcülerede teessüf ederim yazik insan bukadar haysiyetsiz olamaz sen bundan sonrasini düsün bakalim benden gecti simdi sen düsün HUDI GAVAT

  17. Atatürkün ismi ve hatirati kanunla korundugu halde onun manevi sahsiyetini kullanarak üstelikde ona su yada bu sekilde pekde samimi olmayanlarinda ekmegine yag sürer misali bu kadar pervasizca Atatürkün ismini sahsiyetini kullanarak bir dinin mensuplarina hakaret edeceksin sonra insanlara Atatürk peygamber yok o yetmedi hasa Allah gibi deli sacmasi sapik düsüncelerini sacacaksin seni kabul eden olur etmeyen olur bre Kafir neden halk icinde Atatürk ismini istismarederek ona dolayli bir düsmanligi körüklüyorsun bilmezmisin bu memlekette senin gibilerin bir cekirdek kadar bile degeri yokdur ne zavalli bir mahluk ne basit bir ucubesin sen.???
    Eger bir dinin varsa cik onu tanit öv bahset reklam et ama mevcut bir dine ve dolayisiyla onun mensuplarina hangi sifat ve selahiyetle saldirip hakaret etme cürretini nerden kimden alirsin bilmezmisin insan cani bu ülkede bir cekirdek kadar biledegilken seni kimler besliyor oglum akilli ol cik adam gibi dinini yay cagrini tebligini yap ama adam ol insan ol bu ne bicim bir dindirki varligi sadece var olanlara sövmek olsun senin dininin temeli bukadarmi zayif kendi savin tezin söylevin receten yokmudurki var olan dine ve onun kutsallarina saldiracaksin ve bir millete hakaret edeceksin bende arabi sevmem ama hakaretde etmem benim dinim cünkü yaradilani sev yaradanindan ötürü temeli üstüne kurulmusdur bunun icindirki icimizde bizden irkimizdan olmayanlarda hayat yasam hakki bulmuslardir bulurlar bulucaklarda buda bizim kalitemizin asaletimizin kaniti tescili.
    Simdi sana gelince önceki yazilarda hani ben sevgili kardesin irkdasin kankardesindim ne olduda beni HUDI ilan ediyorsun hem bu hudi nedir bir acilimini yap bakalim nasil bir bukelemunsunki bir dedigin öbürünü tutmuyor sana sonkez Allah rizasi icin sesleniyorum ya tövbe et özür dile bu milletten bu ümmetten Atatürkün maneviyatindan sahsiyetinden onu sevenlerden ve Muhammed-Mustafa Efendimizin Zatindan Sifatindan maneviyatindan ona inananlardan sevenlerden yokmu??? yoksa sana kim yardim edecekse etsin o meshur senin Öküzünün boynuzuna saklansan seni bulurlar derine ottikarlar aleme ibret icin seni aklinin ermedigi fikrinin yetmeyecegi maceralara sürüklerler oglum her tasi kaldirma bilirmisinki altindan yilanmi cikar ciyanmi seni sokar dikkat et simdi sana sondan önceki son firsat basladi hemen kendine gel yosa canin cehenneme seni bende kurtaramam bulunmaz bilinmez erisilmezmi oldugunu sanirsin dünden beri yerini mekanini biliyorlar seni alirlar daga kaldirirlar akilli ol emi hadi kalin saglicakla kalabilirseniz.
    Kim ki Türkün Gönlüne Dokuna Dokunur Sinesi Allahin Okuna….!!!!!! HUUU.

  18. Kehf suresinde sözü edilen Zulkarneyn bilge kaan olabilir ama anlatılan olayların geçtiği yerlerin bizim dünyamızla ilgisi yoktur. Ayetlerin anlattığı güneşin batısı ile doğusu dünyamızdaki doğu ve batı değil Güneşin kendi hareket istikametindeki batı ve doğu yönleridir, buna solar apeks de denilmektedir. Yani güneşin batısı hareket halindeyken bulunduğu yerden gitmesi gereken daha ileri bir noktadır, yerdir, Zulkarneyn burada kara delik tarafından yutulmakta olan bir başka güneş ve bu güneş sistemindeki gezegenlerin birinde yaşayanları güvenli bir başka gezegene taşıyarak kurtarmıştır, Güneşin yaratıldığı yerin doğusuna yaptığı gezide ise iki güneşli, iki ayrı gezegende yaşayan canlılar görmüş bunlardan birine
    atmosfer oluşturarak diğer gezegenle arasına set koymuştur. işte anlatılanlar bunlardır.

  19. Sn Halil Demir ;

    “18/17 Kehf 18” ayetlerinde, Gemi(Sefine)’ye benzeyen Kan-Hücreleri’nin bölünme süreci anlatılmaktadır. Kumsaati gibi ortasından incelmeye başlayan Hücreyi makasla kırpar gibi ortasından tetikleyen POTASYUM Atomu; aynı zamanda “18/83-98 Kehf” ve “24/35 Nur” ayetlerinde “Zülkarneyn-Güneşi”dir. Buna benzer bilim refleksli ayetler; “2 / 2 Bakara” ayetinden itibaren tekrarlanan “O KİTAP’ın” yani Muhkem-Kuran’ın (İlliyyun), Muhkem-Ayetleridir ..

    Saygılarla. İsmail Tekin Tütenpüren **

  20. Müslüman Müsweddesi Sener Ewcil’e ;

    “HUDİ’ler” açılımı; kısaca “Ümmeti Hud”dur, yani
    “O KİTAB’ın” Kod-İsimlerinden biri de HUD-Elçi’dir (= 11/53 Hud-Suresi). Bu bakımdan HUDİ’lerin bir ismi de “HUD-Kawmi”dir vb “Takunyalı Yobazlar Kawmi”dir. HUDİ’ler, Kuran Kitabı mükellefleri olduğu halde, örneğin “6/89-90 Enam 161-163” ayetlerindeki Allah’ın Tek İslam Dini’ni bütünleyen / parçalamayan Peygamberlerin hiçbirine (Senin gibi) uymazlar ve tam tersine, Allah’ın Tek İslam Dini’ni parçalayan Müşrik Peygamber PUTU’na tapınırlar ve Senin gibi kendilerini İslam/Müslüman zannederler (= 3/85-83 Al’i İmran 95). Senin bu Kuran Hakikatlerini idrak edebilmen için daha çooook Arapların kıçını yalayanların yalakalığını yapacağa benzersin. Yanar-döner Müşrikliklerini şimdi de PKK / APO ile “Milli Birliğe” döndürdüler ..

    En yumuşak lisanla Sana KanKardeşim, CanKardeşim diye seslendim anlamadın. Çünkü Allah, Senin gibi Sapıkları Siwrisinekten küçük “DNA-Varlık”la saptırmıştır (= 2/26 Bakara). Sen henüz Ahmet kim, Muhammet kimdir; bunun bile farkında değisin. Yakında öğrenirsin. Allah Sana Akıl/Fikir wersin! Ve biraz de Edep .. Ve birazda (5oo fırın kadar) Francala/Ekmek .. Amin. Ağzını yamultma, Hülagu Dedeni, Aksak Timurlenk Dedeni hatırla!

    Senin gibi Takunyalı Yobazlar sadece İslam’ın değil, Sapık İmam Buhari gibi, Türklüğün Arabi Esaretinin de Yüzkarasıdır .. ha, unutmadan; şayet beni Referandumdan önce arayacak olursan, önce Çocukbezinin üstüne bölücü/müşrik tercihin olan “EWET” dum’latmayı unutma!!! “dum-dumm-dumm Kopf” .. İsmail Tekin Tütenpüren **

  21. Edep den bahseden Edepsiz oglu edepsiz senin Edebin önce Can-Kardesim,Kankardesim dedigine sonra takunyali müslüman müsveddesi Hudi demekmi.?
    Yezit oglu Yezit soysuz lanetlenmis Allahin rahmetinden uzaklasmis lanetlenmis Seytan lanetullahin ve Yezit lanetullah ve laneten vasianin soyundan gelen kilkuyruklarin kuyrugu aslinda seni temsil edecek sana senin acilimina bir nebzede olsa aciklik getirecek tanimlama YEZIT sen Yezit soyundansin sen kim ulan TÜRKLÜK kim Türklük din oda sende yok, Türklük iman , yanindan gecmemissin ona buna bakip kendini tespit edecegine basinin caresine düs EY KAFIR anlamadin sen hangi kayaya basini carptigini sonunu düsün bre Gavatoglu gavat bak ben sana dedim yerin yurdun tespit edildi dilini kicina sok dur durdugun yerde diye namussuz YEZIT dölü sna dum dum dumun nerene girecegini gösterecekler bekle lan lanetlenmis YEZIT-Soyu atan YEZIT kafiri gibi gebereceksin ölmeyeceksin gebereceksin Dumkopf senin Ari olan babalarin atalarin. Islamla senin ne isin olur sapik arkan yemiyormu sapik dinini yaymayada alakasiz yerlerde gebertilmek icin dalasiyorsun.Sen herhalde LUD kavminin son dinazorusun LUDI atan YEZIT baban seni peydahlamis insanlarin üzerine salmis keske Prezervatif kullansalardi yada baban cabuk cekseydide seni anan dünyaya getirmeseydi deyyus oglu deyyus be almanyadayim berlinde sende erkeksen erkekden peydahlanmissan insan adamsan sana hodri meydan nerede nezaman kiminle hangi sartla bulusmak istersen gelmeyen Yezit baban olsun mademki bukadar kendine güveniyorsun Muaviye PICI YEZIT kafiri Türk düsmani namussuz hadi sana her yere varim o dumlatmayi kim yapar sana göstereyim it oglu it ama küfür hakaret bile insana yapilir sense insan adam degil sadece YEZIT’sin kafirsin LA SEYSIN, LA SEY.Ben yalansam Allah bana tükrügümü yalatsin yoksa sen zaten yalama YEZITSIN aliskdirsin soyunuz LUDI hadi Berline beklerim bir yerlerde bulusalim sikarmi bak ben Türküm Türk Ludi kavmi YEZIT degilim ölümden korkmam hemen heryerde hazirim hos geldi sefa geldi sende eger davana inaniyorsan buyur gelde görüselim. Allah Türke ve onun sevgili Peygamberine hakaret edenlere tarihde neler yasattiysa sana ayniyla yasatacak selam Türkün Peygamberine ve onun nurlu Ehlibeytine olsun. HUUU.

  22. Beyazitin Torununa ;

    Tiergarten’den Tempelhof-Flughafen’a uzanan Hat’ta, Müslüman Müsweddesi bin Laden’in el-Kaide Piçleri’yle, Takunyalı Yobaz PKK Hainleri Teröristlerin gizlendiği “Solucan Delikleri” ve Senin saklanacağın Karanlık Delik; Tokat Sawcısı tarafından tespit edilmiştir. Ne ki, bu Sawcı Senin bildiğin Tokat-Sawcısı değil .. önce Zülkarneyn’in tahlil edilecek.

    Yüce ATATÜRK’ü anmadan önce, ağzını Nişadırla dezenfekte etmesini öğreneceksin. Sen şimdi Kanı bozuk atan/deden Yıldırım Beyazit gibi ağzını yamultmaya ve yırtık dondan çıkan gibi, uydurma Peygamberinin Türkçe konuştuğu Masalını anlatmaya dewam et (= 14 / 4 İbrahim). Dön de yazdıklarına bi’ bak, kendi kendini Internette bütün dünyaya nasıl rezil ettiğini bakalım görebilecek misin? Sen halâ Hain Halife Wahdettin’in zannettiği gibi, Türk Milletini Keriz / Koyun mu zannedersin Haci?

    Hem kel, hem fodul, hem de Zeytinyağı gibi hep üstte; anarahminden alacaklı doğanların dewri geçti Haci, sür Eşeğini Niğde’ye .. artık dewir; Takunyalı Yobazların Din Oyuncaklarını teslim etme dewri, Kutsal Eşek Putu Burak’ın dewri değil, HUU çekmeyle bu güne kadar kaç tane Tüy uçurdun? Bak ben Sulukule’de doğdum büyüdüm ve Dansöz gibi, Çengi gibi, Köçek gibi, Senin gibi kıwırtmadan harbiden söylüyorum. Ama Sana dawulun dum-dumm’u bile az. Anlayana Siwrisinekten küçük “DNA-Warlık” zurnalı Saz (raina / unzurna).

    Çakallar gibi dübüründen uluyup bana Mawal okuma. Sana ayet yazdım “6/89-90 Enam 161-163” ,
    “3/85-83 Al’i İmran 95”, “42/13-15 Şura 21” ,
    “30/30 Rum 43” daha yazayım mı? Senin riyakar, sömürgen ve sahtekar gösteriş Müslümanlığın ve tapındığın Şirk Allahı Dublör Peygamber; bu ayetlere hiç zerre kadar uyuyor mu?? Bunlar Sana sorulacak. Din Madrabazlığı yapma, Haywan terli yediremezsin, bunların Cewabını şimdiden hazırla, çünkü Sana yedirecekler. Hangimiz Kafir, hangimiz Lut GEN’leri taşıyor, kimin bozuk Kanı satılmış, kimlere hangi sinsi emellerle satılmış .. ?? Sen ne Putperest Araplara, ne de Takunyalı Pensilwanya Mandasına da yaranamazsın, çünkü geçmez Akçe (bozuk para) gibisin. Mahalle Karıları gibi Karnından / İşkembeden atma, laf ebeliği yapma. Dummkopf değilsen; kıwırtmadan Delikanlı gibi ol. Uğursuz Enerjini ahmakça boş lafla, tuluatla tüketme; çünkü Sana faiziyle tastamam geri ödenecek. Çocukbezlerin de bendensin, Eşantiyon.

    Sakın yanılıp da Referandumm’da “HAYIR !” dumm’latma, Allah’tan Türk Ulusuna gelen “Hayır”, herzaman Senin İkiyüzlülüğünden daha HAYIR’lıdır. Amin ..

  23. Kipti Ismail Tekin
    Ben müslümanim senin böyle bir iddianda yok zaten,kendin kendi dilinden Sulukule Cingenesi oldugunu yani Kipti atalarini gizlememissin baskasida olmazdi zaten mizrak cuvala girmez ama sana girecek ben saklanmam ortadayim madem Tiergarten demissin gelin oglum gelin alayiniz gelsin sizin gibi Kipti bozuntularina eyvallah eden sizden kötü olsun mermin bittiki ancak gercek asaletini Kiptiligini konusturuyorsun senin davanin adamlarida senin gibi olur hic sorgulamadan senin gibi dübüründen ötenleri öttürürüm.Kim kendini aleme rezil ediyor belli ancak kanciklarin karanligina saklanacagina bak cik ortaya deki aha ben buyum ozaman görelim kim fodul kim pkk’li ve prensilvanya prensi sende onlardan asagi degilsin zihniyetiniz amaciniz ayni hani sen bir dini yayiyordun acittimi nerde kaldi senin o söylevlerin bak bir bastim kuyruguna nasil Yezit soyundan oldugun cikdi senin inanmadigin bir dinin litaraturüyle saga sola salyalarini akitacagina madem dava adamisin delil getirsene delil delilin ne delil olarak sundugun hersey senden baska kimsenin inanmadigi dogrulugunu bilmedigi bir sizofrenik öykünme senin bu saatten sonra tedaviye ihtiyacin var buna kanaat getirdim.Dübürden mavali senin mensubu oldugun Ludi atalarin yapar Er kisi bir seyi söylerse arkasinda durur merak ettigim su yazilari okuyupda eger akli dumura ugramamis senin gibi sizofren olmayan birileri senin savlarina hic bakar bakarda inanirmi peki nasil devam edecek bu is Tokat savcisiymis ulan Kipti sen Sulukuleli bense hic isgal görmemis bir memleketin asil evladiyim atalarim seninkiler gibi suluikulede Peskircilik yapmadilar memleketi Ermeni isgaline karsi korudular savundular senin atalarin ne yapti kavalmi caldilar cengilikmi yaptilar Kipti baska neyapabilirki zaten kinadigimdan degil ancak kinayan kinamis lanetlisiniz zaten bunun icindirki her yerlerden kovuluyor itilip kakiliyorsunuz senmi nisadiri sen dübürüne sürde atesin sönsün.Takunyali yada yobaz degilim bir bucuk milyarlik islam aleminin kabul gördügü dinin mensubu senin hakir gördügün ama utanmadan ona gelen ayetlerle yalanina kilifyaptigin Peygamberin ümmetiyim sen kimin nesisin bir kocakarinin cikartmasi sahte bir peygamber ve yalanlarla dolu bir sözde ögretinin mensubusun bumu senin insanlikdan anladigin. Hem nasil bir dinki herkese sövüyor ama kendi ögretisi yok nerden aldin bu ilmi sahtekar herif hem son peygamber sözü onun ögretisi sana kadar ulasmamis demekki yok biliyorsan ozaman ikna ediversene savini sunup yandas toplasana bana sorucakmissiniz ulan Kipti nezamandan beri bir Türk cani icin bir kiptiden aman diler ama sen bunu nasil bile bilirsinki kanin senin deyiminle DNA an uygun degil peki hic sordunmu kendine dübürün soguyunca söyle bir akli selimle yahu ben neyapiyorum amacim ne diye sana cagrim ayniyle baki demirden korkan trene binmezmis kormuyoruz elhamdülillah bu gece Kadir gecesi senin inanmadigin halde delil olarak sözde kendince tefsirinle ayetlerinden en azindan isim ve numara olarak yararlandigin kuranin indigi gece ben ona inandim iman ettim sen neye inanip iman ediyorsun ah özür dilerim Kiptilerin dini olmaz pardon unutmusum nedemisler CAHILINEN SOHBET GÜNDE BIN BIR CAN INCIDIR, ALIMIN SOHBETI LALI MERCAN INCIDIR bunu söyleyenlere seni zaten havale ettim bu geceyi sereflendiren Alemlerin Efendisi hürmetine senin inkar ettigin benim inandigim benle beraber bir bucuk milyar islam alemininde inanip iman ettigi o Pegamber hürmetine Allah ‘ki sen onuda bilmezsin cünkü Kiptilerin öyle bir derdide yok zaten görelim ne olucak sende alemde görecek Kipti prensi .
    Atatürkü senmi savunacaksin sen kimsinki bir Kipti olarak o millete mal olmus sahsiyeti kendi pisligine alet edip kutsal hatirasini ve maneviyatini kirletiyorsun bu kadarmi sapittin senden ve senin öne sürdügün sözde savini savunan bir tane bir bilimsel felsefik bir tez savunma arastirma varmi ? Ha olsa ne olur olmasa ne olur su merak ettigim sulukule cingenesi Kipti senin sözde tehdidin sen bilmezmisin bir Türk ölümden korkmaz korkan senin gibi Kipti olur Kipti mahalle karilarida zaten sizin oralarin türemesi Türklerde mahalle karisi gibi bir unsur olmaz bu cingenelere ve ataniz Kiptilere mahsus bir durum benim davam siyaset degil senin gibi sapik degilim kimseye bir seye sinyal cakmam erkisiyim tekim kim nerede nasil isterse karsisina cikacakkadar Türküm kusura bakma bunlari san tercüme etmeklazim cingen hirsizligiyla övünürmüs sende inanmadigin Kurandan calip senden baska kimsenin inanmadigi sacmaliklarini kudurmus it gibi savurdur bakalim nereye kadar Kadir gecesi sonu kime hayir kime ser görelim bekleyelim agzin nisadirlanmis kicina dönerse seni kimse geriyede döndüremez ancak dönme olursun dönme ersen erkeksen gel bak gel ben berlinde tiergartendeyim seni barinagina götüreyim istrahat ediver belki akillanirsin benim tahlilleride sana sunarim senin gibi ürüp durmam alcak Kipti buda sana son yazim olsun takdir senide benide okuyan ikimizinde icini bilen Allahindir Hu esmasindan ürkmüssün ürkme onuda aciklasana gercek cengi Kipti yobaz putperest araplarla onlarin devsirmesi Misirli Hint karmasi Kipti atalarin sefaatcin olsunlar bu mübarek gecede senin gibi bir kafirle yazisarak bosa harcanan zamanimdan Allah sormasin affetsin onun peygamberine ve dinine sövenleri ya karsima cikarsin ya Kahhar adi hürmetine kahru perisan eylesin yazik adam degilmissin sen birde din tüccarligi yapiyorsun öylemi ?Delikanlilik kim KIpti kim ne bilir essek hosafi sen bekle elbet bir gün bulusacagiz ozaman kimden istimdat isteyeceksin osenin anlamadigin HU tam orada devreye giriyor iste amma kime ne anlatiyorum Kiptiye hirsizliktan anlatmak lazimmis ama sen yanlis adrestesin biz bilmeyiz calmayi cirpmayi senin zanatin bu sanada cok görülmez sulukulede demekki baska türlüsü ögrenilemiyor neyse beklerim büyük bir özlemle sabirsizlikla buyurun gelin alayiniz gelsin alayiniz referandummus senin gibi dum dummus dumkopfmus sen önce bir aynaya baksana nefesini bosa tüketmezsin ozaman bekleriz yollarini cabuk gel ya Kipti. Peygambere hakaret edeni Allah bildigigibi yapsin ama bizede görev düserse basimiz gözümüz üstüne . Sana inat kafire lanet Türke selam peygamberine HUUU.

  24. ” Yüce Yaratıcıyı hoş görürüz, böylesine dangalak Magandaları İnsanlığa ibretialem olsun diye yarattığından ötürü .. ”

    Efendim, Sulukule sözcüğü Yem’dir; hangi dangalak Sazan daha önce yeme atlayacak diye, Çocukların oynadığı yapay Zeka oyunudur. Merdiwenli Su-Kulesi yapar, üstündeki Cam kapağın üstüne de Ekmek kırıntısı serperdik. Yazı sanatı gibi aradaki Camın ne incelikte olduğunu da idrak edemeyen Sazan, her atlayışında Cama toslar, Kawanozdaki Çekirge gibi, çocukluğumuzda bizi eğlendirir, hoşça wakit geçirtirdi. Halbuki henüz ortada ne Olta war, ne de Zoka; daha sonra sıra gelecek .. Tüm dünyadaki Roman watandaşlarımıza / İnsan Kardeşlerimize İnsanlık Özürü borçluyum, çünkü bir sözcüğün bambaşka boyutlarda anlaşılması nedeniyle İpin ucunu Bulutlara kaçıran Alim-Kişi; serinletici Yağmur yerine, durduk yerde Roman’lar üzerine Kaynar-Su’lar boca etti (Bayram değil, Seyran değil; Amcam beni niye öptü) ..

    Alamanlar böyle Vak’alara “misferştendnis” derler. Hikaye meşhurdur: benim gibi Alamanca bilmeyen Fransız Turist, Avusturya’nın bir Köyünde Garson’dan işaretle “Mantar” istemiş; Garson koşa-koşa hemen bir “Şemsiye” getirip açmış ki, gerçekten Mantara benzemiş. Fakat ortalık günlük-güneşlik olduğundan, görünürde bir damla olsun Yağmur yokmuş ..

    Yaygaraya getirip laf anlamaz görünen Kişi; hem kendisi Kuran’a uygun iş yapmaz, hem de Sizin doğru olanı ortaya koymanızı engeller, Toz kaldırır. Kuran-Minderine dawet ettikçe, Kaçak güreşmek için Çuwal dolusu laf eder, fakat Kuran’dan tek doğru Söz edemez, etmez veya ederse yamultup çarpıtır ve yaygarayla bunu doğru imiş gibi kabul ettirmek için dayatır ve şirretleşip çirkefleşir. Türklük’ten, Özgürlükten bahseder, sureti Hak’tan görünür; Sapık İmam Buhari’nin Arabi Din Narkozunu, gerçek Kuran diye yutturmaya çalışır, uyuşturup aldattığı Türk Aleminin Müslümanlarını bu aldatmacayla daha çok sömürebilmek için, daha çok dawarlaştırabilmek için; uyanmasını, aydınlanmasını, düşünebilmesini sürekli engellemeye uğraşır.

    Türk Tarihine ait Sırlara damgasını vuran hem bilinen, hem de bilinmesi / öğrenilmesi istenmeyen en önemli Konu; ALDATAN / sömüren ve ALDATILAN / sömürülen Türk-Müslümanların Bilinç-Esareti konusudur. Aldatan ve sömürenler Sınıfında suyun başındakilerin Domuz gibi bildiği bu aldatmaca Müslümanlık oyunundan haberdar olması istenilmeyen / engellenen Türk-Müslümanlarını uyandırmaya kalkışanları Hedeftahtası gösteren Gizli-Güçler; susturabilmek için tehditler sawurup, pekçoğunu da “Uğur Mumcu” gibi öldürtüp Şehit etmişlerdir.

    Fakat Kuran’da böylelerinin ölmediği (= 2/154 Bakara) ve Kuran Hakikatlerinin er-geç açıklığa kawuşacağı, bölünmüş olan Allah’ın Tek (İslam) Dini’nin yeniden bütünleşip üstün geleceği de yazılmıştır (= 61/7-9 Saf).

    Şimdi, Müteşabih Şeytan ayetleriyle Allah’ın eğriltilen / yamultulan İslam-Dini’nin; Muhkem-Kuran ayetleriyle ve yine Muhkem-Kuran’a göre doğrultucu açıklamasını yapmakla ben “Yeni (!?)” bir Din mi getiriyorum ??

    Kuran ayetleri 6666 değil mi? Peki bunun iki-yüz-küsur “eksik / noksan” ayeti nerede? ben mi çaldım onları? Onları 4 Halife zamanında çalan Hırsızların amacı neydi? Kuran’ın orijinali nerede?

    *** “Muhtac olduğun Kudret damarlarındaki asil Kanda / asil Zülkarneyn’de mewcuttur (= 18 / 84 Kehf)” ***

    NOT: Engellemelere rağmen dewam edeceğim; isteyen düşünür, kıyaslar, kabullenir, aydınlanır, uyanır, Kıyama kalkar; kısaca “EWET” ya da “HAYIR”, zorlama yok .. Saygılarla.
    İsmail Tekin (tütenpüren) **

  25. Ismail Tekin beyin dikkatine.!
    Zoka yutan sazan ve sizin buyurmus oldugunuz gibi kimin ibreti alemicin yaratilmis oldugunu zaman gösterecek.Istemedigim halde isi kisisellestirdiniz sonucuna herdaim hazirim sonu ne olursa olsun nereye varacaksa varsin Ölüm dedikleri halvetiyat bu can dosta gider elhamdülillah. Dogan ölücek mesele nasil nerde nebicim olmasi o yönden tereddütüm yok tekil yaziyorum siz akilli sazansiniz ya anlarsiniz neyse mesele bu degil bir önceki yazinizla simdiki yaziniz arasinda fark var Araba ve sizce Arapdan olan takunyali yobaz dediklerinize yaptiginiz hakaretten dolayida onlardan özür dilemezmisiniz ? Benim feveranim sizin dinimin kutsali öyle yada böyle ancak benim ve benim gibi milyarlarin ortak kabulü ve amentüsü olan itikada yaptiginiz hakaretden yoksa siz beni tehdit edecek adam degilsiniz neyse ama acaba sizin saviniz dogruysa’ki kisisel kabulünüz bu yönde ozaman o yobaz takunyali arabi putperstleride yeni yada sizce hep olan sözde dininize ve sizce gercek oldugu savindaki ögretinize neden kazandirmak icin degisik savlar aciklamalar sunmak yerine ‘ki ilk siz basladiniz hakarete ama ne demisler delikli demir cikti mertlik bozuldu misali bu sanal alemde öyle birsey pireyi aslana meydan okutur duruma getiriyor sizin sahsinizla olan kisisel cekismenin sonucu inaniyorsaniz bir yerde insallah Allah elinden karara baglanicak ER YARIN HAK DIVANINDA BELLI OLUR bunun icin bu hakki kendimde mahfuz tutarak tekrar ozaman tüm müslümanlardan araplardan sözde putperest dediginiz kisilerden özür dilemeye davet ediyorum affeder bagislarlar bagislamayip havale ederle onlarin kisisel tasarrufu ben bir seye inandim inandigimi yazdim peki son yazismalara kadar siz baslamadan nezaman hakaretim oldu ? Bendende eger o tek ve bir yaraticiya inaniyorsaniz ve eger dininiz kisiye özel degil cihan sumul bir din davetse acaba benden helallik almadan özür dilemeden nerde hesaplasicaksiniz ? Davetinizi savlara ve bilime sizce sözde ezberbozan savlariniza dayandirmak yerine nerde bir din yada benzeri konuda bir sitede yayin yapilsa orada saldirip hakaret ederek yapacaginiza ki kendinizi bir davetci düzenleyici haberci farzettiginiz kanisi hemen olusuyor neden ozaman cingen vatandaslardan özür dilerken gayrisinden dileme geregi duymuyorsunuz ? Bir otorite yada ekol degil müslümanlarin 100% ünün kabulü olan savlarla size savunma yada suclama getirmisken ben siz neden önüne gelen herkeze hakaret etme geregi duydunuz sizce takunyali yobaz deyip kinayip asagiladiginiz Prensilvanya Prensi amerikan mandasindan ne farkiniz var ayakkabi hirsizi din sünnet islam düsmani vehhabilerden ne farkiniz var.? Sizin varsaki eger bir göreviniz sizce sazan olan ibreti alem icin yaratilmislarla dalasmak size ne kazandirir ancak kendinize kiyarsiniz Allahda biliyor kuluda biliyorki size bunlari bir zamanda zeminde ödetmeden yukardaki hakaretleri sildirmeden ben size ne hakkimi helalederim nede sizi bagislarim ancak bu simdi tamamen kisisel ve bireysel buna ragmen madem kandirilan aldatilan bilinc esaretindeki putperest arabi takunyali yobazlarin sultasindan tek din ve sav ögreti olduguna en azindan sizin sehadet ettiginiz ögretinizi onlarada ulastirmak sizin asli vazifeniz degilmi size kadar hic kimse farkina varamamisda sizmi vardiniz madem öyle deli demis idim delil hani nerede bakin tüm dalasmaya ragmen ayni yerde siniz örükledigim yerden bir adim öteye gidemediniz hep ayni kisir döngü sikistiginda kisisel hakaret ve sizce tehditle susturmaya calisma Sizin dininiz size benim dinim bana demis idim daha evvelinden siz daireden ve ezberinizden ayrilamadiginiz icin anlamadiniz bakin 45 yasindayim 45 bin defa dünyaya gelsem bir an icin canim icin kimseye eyvallahim olmaz olmayacakda öyle yetistirildim terbiyem örfüm adetim bu sen anlamadin ben senin olamayacagin kadar Türküm anlamaya calissaydin anlardin beni bile ayni sözde takunyalilarla bir saydin o ismini zikrettigin kisiler hepsi Türk karsiti ve onuda söylüyorlar peki ben Türküm Türküm dedikce mademki Aldatan ,aldatilan bilincleri esaret altindakilerden biriside sence bensem’ki sana göre öyle senin asli görevin ben Türküm Türk diyen ve bunun icinde herseyi feda edecek atalarinca kazandirilan bir terbiyenin ürününe nasil böyle saldiriyorsun benim atalarim senin yayila yayila gezdigin yerleri vatan yaptilar seninkiler nerdeydi ?Yeniden size artik son kez yaziyorum insallah Allah bir gün karsilastiracak ozaman siz birzatihi göreceksiniz gercek bir Türk inandigi seyler ve haysiyeti ugruna nelerden gecer neleri yapar su an tek temennim Tanridan bu insallah görüsecegiz insallah ama siz yinede yukaridaki yazdiklarimi bir düsünün birdaha bir daha okuyun bakalim ikimiz arasindaki dalasmayi okuyan hangi iman sahibi size tenezzül eder bastan ofsayt ozaman demekki amaciniz üzüm yemek yedirmek degil bagciyida dövmek degil sövmek organlariniz yerlerini degistirmiski ayniyle davam edeceksiniz ancak yine diyorum burda berlindeyim insallah bulucam bulusucagiz ozaman Allah size yardim etsin cünkü benim ve cümle islamin tüm kutsallarina hakaret ettiniz hani nerde kaldi yaradilani yaradandan ötürü sevmek sevemiyorsan dahi sabretmek tahammül etmek haydi kalmis ki hos görmek ibreti simdi siz tesekkül ediverdiniz sizide benide degerlendirecek inananlar yada inanmayanlar kaybettiniz her halde kaybettiniz isteyen elbette düsünecek kiyaslayip muhakeme edicek karar kisilerin gönlünden gelicek evet hayir herkesin kendi özgür iradesinin tercihi her halukarda kisiye özelki beni hicmi hic irgalamiyor.
    Not.: Neden bilmediginiz almancayla misal veriyorsunuz demirel gibi busekilde kendinizi sözde entellektüelmi saniyorsunuz yazik.
    Ismail Tekinle dalasimdan rahatsizlik verdigim cümle bu sitenin okuyanlarindan özür dilerim kesinlikle davam gayem bu degildi icim kan aglayarak itiraf ediyorumki iste tamda burda sazanlik edip bu kisiyle seviyesiz dalas girdim ancak ne yazikki bu sanal cag aslani kediye bogdurma cagi adam erkek insan olarak kimse karsiniza cikmaya tenezzül etmiyorki hic olmazsa doyasiya bir ezesinde rahatlayasin bunun icin cevreye verdigim rahatsizlikdan inanan inanmayan hangi irk yada cemaat yada cemiyetten olursa kirdiklarimdan yüzüm yerde özür diliyorum hatta kendisine kizginligimdan dolayi agzimdan cikan küfürden dolayi Ismail Tekinin kendiasi haric cümle ailesi ve efradindanda özürdilerim ismail tekin seninlede insallah bir gün mutlaka diyorum insallah ozaman ermi yaman beymi yaman sana gösteririm. Varsa sözün lanet olsun sana olsun sen beni kendine benseni benim inandigim imana döndüremem kisisel düsmanligim baki kalmak kaydiyla canin cehenneme birdaha senin yüzünden diger insanlara rahatsizlik vermek dilemem benim herhangi bir yazimada yorum yapma ben seni zaten defnettim muhatap almiyorum sende beni ignore et orda burda benim adimi yazma bak inan artik bu is cok kisisellesti keske diyorum su sanal alemde mümkün olsaydi sadece bir an senin yaninda olsaydim ah ??? Ha sen bukadar ilme sahip bir zatsan benim HU ile ucuramadigim tüyler yerine sen gelebilmelisin aslinda sen herseyi bilen degilmisin ben siradan bir müslümanlik iddiasinda bi kisiyim amma sen ??? Seni duyan senin havada ucup alemden aleme Tayediyorsun sanir nede olsa hakikati yakalamissinya ol dersin olur demi yoksa olmuyormu ?? Vay yalanci vay .
    Selam selat herseyin hürmetine yaratildigin alemlerin Rahmeti Ahmedi Muhtara ve Ehlibeytine olsun…HUUU.

  26. Zaman-zaman Internette gözüme çarpan “Sonsuz Us” başlığı yanında “Bülent Çorak” WebSitesine bir bakayım; belki bir Yemlik, Oltalık olur mu, olur, neden olmasın, dedim. BİLGİ Kitabının (The Knowledge Book) “deli’ler Kitabı” olduğu ve Bülent Çorak’ın veya Wedia Bülent Çorak’ın (tam hatırlamıyorum), büyük bir Rant’ın başına çöktüğünü vb.. yazmışlar. Hay Allah, şimdi gel de bunlara, Bülent Çorak’ın Kumtanesini 28-Ayar Altına dönüştürecek Simya bilgisine sahip olduğunu anlat bakalım, anlatabilirsen .. bi’ ara deneyeceğim.

    Bir başka bölümde, küçük Çocuklara Masal war; bir küçük Tilki, Tawukların olmadığı bir başka Gezegenden gelen küçük Çocuktan kendisini ewcilleştirmesini istiyor. Fakat tam anlayabilmek için Tercüman lazım, çünkü Masalın yarısı Alamanca yazılmış. Ewcilleşen ewcil Çiçekler falan da war. Siteden çıkacakken, Yorumcuların birisinin şu yorumu (mealen) beni duraksattı: “bazı İnsanlar wardır” diyor .. “İnsan gelirler ve ewrimini ayılaşarak tamamlayıp öyle giderler ..”

    Rahmetli Refi Cewat Ulunay geldi aklıma. Milli Mücadelede Mütareke Basınıyla ayılaşmış, Sürgün Affı’ndan sonra insanlaşmaya başladığının telafi emaresini yansıtmak üzere bir Ayı yawrusunu ewinde İnsan gibi yetiştirebilmek için “Emil’in Terbiyesi (J.J.Russou)” ile büyütmeyi denemişti. Fakat yawru Ayı büyüyüp kabardıkça Ayı şakalarıyla artık başedemiyeceğine ailece karar weren Ulunay, Kocaoğlanı üzülerek Yalowa taraflarında Ormanlık, Dağlık bir yerlere bırakmış, Ayıyı Haywanat bahçesine wermeye kıyamamıştı. Halbuki Haywanatbahçesinde ziyaretçilerin Krawatını çıkarıp ewcil Ayının boynuna bağlayanı neden olmasındı? Hatta belki Bawyera Tüylü Foterle bir Alaman Sirkusunda, Palyaçonun Şarlatanı Piyon Ayı şöhretiyle beynelminel Ün sahibi bile olur, telli duwaklı Gelinlikle kofortabıl rahat da ederdi ama eh işte bazen İnsan herşeyi düşünemiyor. Boşuna dememişler “Türk’ün aklı ya kaçarken, ya da çişini yaparken gelirmiş” diye.

    Sonsuz Us’da daha bazı egzantirik fıkralar war, onları da daha sonraki yorumlara “Keyif Başlığı” yaparız efendim; tabi bu arada kazara Rusruletinden bana doğru dum-dumm-dumlatan olursa şayet, sözümü yerine getiremiyebilirim .. eh o zaman Sizde yarım kalan başınızın çaresine bakarsınız artık ..

    Şimdi (epey tıraş yaptık), ALDATAN / sömüren ve ALDATILAN / sömürülen Türk-Müslümanları konusuna awdet edip, isterseniz Fatiha-Suresi başına dikilen “Besmele PUTU”nun Arabi-ESARET oyununa Çomak’la dokunup, Allahsız, Kitapsız Rantiyecileri biraz çomaklayalım ..

    Kuran’da “7 Ayet” olan sadece “Maun Suresi”dir. Fatiha-Suresi’yle yan-yana getirip, baştaki Besmele’lerin konumları kıyaslandığında; Fatiha’nın “6 Ayet” olduğu apaşikar meydandadır. Çünkü baştaki Özgür Besmele’ye Arabi Esaret Boyunduruğu wurularak, sonradan ilawe ayet yapılmış ve Fatiha “7 Ayet (?!)” olmuştur (el çabukluğu marifet). Buna göre Maun-Suresi’nin de “8 Ayet” sayılması gerekir ve diğer Surelere de birer Ayet ilawe etmek gerekir ki, 6666 ayetten hırsızlıkla eksiltilen ve Aişe’nin Keçisine katakulli ile yedirilen 2oo / iki-yüz-küsur Ayet açığı kapatılabilsin. Fakat aradaki hırsızlama ayet açığı yine kapanmıyor, ancak elleri kesilesice hısızlıkla eksiltilen Surelerin SADECE Besmele’lerinin herbirini Sure imiş gibi 114 Sureye ilawe edilse belki .. ama, yok, yok, bu defa da Madrabazlık ve Tahrifat hokkabazlığı daha çok sırıtıyor. Ayrıca Besmelesiz Töwbe Suresine de “İki tane Besmele” ilawe etmek lazım. İşler giderek sarpa sardıkça Koca Kıçlı Hırsız Arap Kırala Çocukbezi yanında bir de Lazımlık lazım ..

    Fatiha-Suresinin “7 Ayet (?!)” olduğu Yalanını bile-bile söyleyebilen Sarıklı “HUDİ’ler Cuntası”, göre-göre (göreblen yalnız ben değilim), Muhkem-Kuran’a hergün “5 Wakit” Darbe üstüne Darbe indirmeye, Kuyruklu Besmele PUTU Yalanı ile başlamaktadır. Henüz ilkinini/birincisinin Kuyruk ucuna demir Çomakla dokunduğumuz Yalan / Dolan / Sahtekarlık / Din Madrabazlığı vb silsilesine; kızgın demirden daha acıtıcı / yakıcı olan Furkan-Çomağı’yla çomaklamaya dewam edeceğim. HUUU!!! seslenişlerini işitemiyenler elbette UUUH!!! vaweylasını da işitemiyeceklerdir. Çünkü Sen Ölülere işittiremezsin. Referandumda Ölüler de “HAYIR !” diyecek, işittin mi Takunyalı Pensilwanya Mandası HUDİ Waiz, Sümüklü Yobaz?? Çünkü Ölüleri Sen değil, ben uyandıracağım ben ve Seni Mezbahaya gönderecek olan Generaller değil, fakat unuttuğun benim ben. Arizona Çöllerinde, Dewe Sidiğiyle yıkattığım Arabistan Çöllerinde Kirpi gibi üstüne tüneyecek Takunya arayacaksın, beni Sakakuşu zannedeceksin ve beklemediğin anda Hırsız gibi, Kâbus gibi, Alıcıkuş gibi çökeceğim üzerine, bütün Din Madrabazlığına .. tüm kirli İpliklerini Amerikan Pazarlarında satışa çıkaracağım ve Oyuncaksız kalacaksın. Din Oyuncaklarını, Allahın Peygamberine kılıfladığın İftiralarını, HUDİ Bediüzzamanın Ortaçağ Yobazlığını satacak alıcı Müşteri / Enayi / Keriz / Koyun bulamayacaksın, “Kral çıplak” dediğine bile hiçkimseyi inandıramayacaksın ..

    Kıyama / Özgürlüğe uyanabilenlere ve “ne mutlu Türküm diyene” diyebilenlere Esenliklerle ..
    İsmail Tekin (tütenpüren) **

  27. Türk Tarihinde 1ooo/bin-yıl’dan bu yana, gizemli olmadığı, apaçık olduğu halde, Din Tüccarı Madrabazlar tarafından, din narkozuyla uyuşturulup aldatılarak sömürdükleri iyi niyetli (aldatılan) İnsanlardan gizledikleri ürkütücü Muhkem (değiştirilemez) Kuran Gerçeklerine (beyin’ler aniden buharlaşmasın diye) azar-azar değinmeye dewam ediyorum Efendim ..

    Benim (şeffaf) adım/soyadım, TC-Kimlik Nr, ikametgah adresim, Posta/Mektup adresim, E-Mail adresim; Diyanet İşleri Başkanlarında, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Diyanetten sorumlu Dewlet Bakanlığı, TC-Genelkurmay Başkanlığı, Cim Sawcılığı vb tarafından yıllardan beri bilinmektedir. Türk Milletine Secde ettirilen Arabi Kutsal Put’ları, 15 yıldan beri çomaklamaya dewam ediyor ve bunu senelerden beri kendilerine taahhütlü / Kargo Mektuplarla gönderirken, biliyorsunuz Kimlik ve TC-Numarasını ibraz etmek gerekmektedir. Daha sonra, henüz bir yıldan bu yana (emaneten) sahip olduğum Bilgisayarla, bu çomaklamalar bir seneden beri Internette ismimle/soyismimle apaçık görünmektedir ve Kutsal Arap Putları (Şirk Allahları) tamamen toz-duman edinceye kadar görünmeye dewam edecektir.

    Bilgisayarım sürekli “casus donatım aygıtları” ile takip ve gözetim altında izleniyor ve yazdığım hiçbir Harfi bile silmiş değilim. Ne zamanki, uzaktan donatım aygıtı (casus) bağlandığını, yazılı sinyalle benim bilgisayar haber weriyor; Allahsız, Kitapsız HUDİ’ler Cuntası’nın rantiyeci Kutsal Arap Put’larına, ben de inadına daha çok yükleniyorum ve yazdıklarımla bu dinsiz sahtekar dincileri, Din Tücacarı Şirk Allah’larını daha çok rezil ediyorum ve Kuldan utanmaz, Allah’tan korkmaz ALDATMACI / Sahtekar Müslümanları daha çoook rezil etmeye dewam edeceğim (ALDATLDIĞININ henüz farkında olmayan Müslümanlarla bu söylediklerimin ilgisi yok, onlar alınmasın, çünkü benim mücadelem zaten onları gizlenen ve değiştirilen Kuran Hakikatlerinden haberdar etmektir. Baltayı Taşa wuran da olabiliyor mamafih) ..

    Şimdi bir an, senelerden beri yazdığım Yazılarda (Kuran’a göre) en küçük bir yanıltıcı Yanlışlık olduğunu düşünecek olduğumuzda, fakat lütfen “düşünen adam Rodin heykeli” gibi düşündüğümüzde; şimdiye kadar çoktan Rodin’in yerinde buz gibi Mermere benim oturmuş olmam gerekecekti değil mi? (bu akşam bir ateş duyup içimde / kadın-kadın diye ruhumu oydum / ruhuma bir serin yer aradın da / alnımı mermerin üstüne koydum .. necip fazıl kısakürek / noktürn)

    Öte yandan yazdıklarımın Kuran’a göre dosdoğru olduğunu çok iyi bilenlerin başında Allahsız, Kitapsız Diyanet’in “HUDİ’ler Cuntası” İlahiyatçılarından, Hokkabaz Kahire İmamı el-Ezher’e ve Madrabaz Mekke/Kabe İmamlarına vb Acem Mollaları Putperest Ayetullah’lara uzanan yelpazede, hakkımda İdam Fetwası vermesi gereken Sarıklı, Takunyalı Rezillerin herbirinin birer “çıplak Rodin” olduğunu düşünebildiğimizde, hiç kuşkusuz sormak gerekmez miydi (lütfen)?? Peki neden üstüme gelemiyorlar, değil mi Efendim?

    Çünkü Efendim, inkar ettikleri reenkarnasyon ile başlarına çöken ve daha nice belaların çökeceğini çok iyi bilmektedirler. Ve çünkü Efendim; çıplak Rodin’in oturduğu zemin serin Mermer’dir ve düz Sütun’dur. Halbuki bu Allahsız, Kitapsız HUDİ’ler Cuntası Rodin’lerin, çırılçıplak (anadan doğma üryan) oturduğu zemin ise Hawiye’dir, Hawiye. Biraz üzerime gelmeye kımıldamaya niyetlenseler, Hawiye’yi daha çok kızgınlaştıracak Odunların uçlarını Ana’lara hakaret edebilenlere doğru benim de daha çok siwrilteceğimi en iyi bilenlerin başında Diyanet ve Saygıdeğer Takunyalı Yobaz İmam Başbakanımız Tayyip gelmektedir. Şimdi anladın mı kimin anasıymış Hawiye, Pror. Dr. HayretTtin Karaman paşa??

    Yüksek Diyanetin Yüksek İlahiyatçısı, Kuran Şarlatanının Allahı HayretTtin Karaman; Referandumun da Anası Hawiye mi? Lütfen çişim gelmeden; çünkü prosst, prozit, prostat war ..

    “EWET (mi ?!)” / “HAYIR (mı ?!)” ..

    (dewam edecek / tütenpüren) **

  28. *** “dikkaaat !!! Taş da düşebülü, Ayı da çıkabülü !!” ***

    Kastamonulu Watandaş, kendinin yerel şiwesiyle yazdığı ikaz lewhasını, heyelan bölgesinden geçen Trenyolu kenarına Bayrak gibi çakıp dikiyor. Demek istiyor ki, artık şansınıza / kaderinize: Aniden üstünüze Kaya parçası da yuwarlanabilir, yolun doğrusunu sapıtmış bir Ayı’cık da yuwarlanabilir ..

    ewet, iyi güzel de şimdi ben bunu neden yazdım durduk yerde? bazen konuşurken de oluyor, bilmem Sizde de oluyor mu? Yawu bi’şi anlatacaktım, neydi; en son ne demiştim .. foton parçacığı camdan girerken, nereden geldiği bilimadamları tarafından henüz tespit edilemeyen bir “karşı foton parçacığı” da aniden peydahlanıp karşı camdan dalıyormuş içeri .. bu değildi yahu .. auftauhen yani yapmaklar yapmak için, kopan filimi su yüzüne çıkarabilmek için, belki de günlerce takılıp kafa patlatmam gerekecek .. ewreka yawu ewreka, yakaladım “ü” idi “ü” .. hazır yakalamışken .. ewet bi’ de “i” ..

    “Süt” sözcüğünü, Alaman “i” ile söyleyebilir. “Süt içtim, dilim yandı” .. o zaman yoğurdu üfleyeceksin, değil mi? Veya “Hür” sözcüğünü “i” ile söylesek, ya da “i” harfi yerine “Ü” ile söylenen “Besmele” olur mu? (hah, tamam galiba konumuz buydu)

    Türkçe konuşan Uzaylı Allah’ın “Hür / Özgür” yerine “Hir / Özgir” diyemeyeceğini düşünerek, seneler önce BİLGİ Kitabında “Ü” harfiyle yazılmış Besmele’ye takmıştım kafayı (Şizofreni’de böyle takılma Vak’aları olabiliyor). Yüce Uzaylı Dost; bununla Besmele’nin özgürlüğüne Esaret boyunduruğu wurulduğunu, dolayısiyle hem Fatiha-Suresinin ve hem de ilk ayetten itibaren Kuran’ın Esir ve Etkisiz hale getirildiğini, bir tek “Ü” harfiyle yorumluyor ve aynı zamanda “22/51 Hac 52-55” vb daha pekçok ayetin tefsirini, biraz da Kastamonu “Ü”sü ile haber veriyordu. Ben kendimce böyle çözdüm bu “Ü” ve “İ” konusunu.

    Çünkü “ya İstiklal, ya Ölüm” Sawaşımızda, Kastamonumuzun da Özgürlüğümüz uğruna çok büyük kahramanca özwerili katkıları olmuş ve “Şu Çılgın Türkler” Kitabında konu etraflıca ve layıkıyla Sn Turgut Özakman tarafından dile getirilmiştir.

    Diğer taraftan örneğin, Erenköy’ün meşhur Galippaşa Cami İmamı, Kastamonulu Yobaz Hoca ise (ismini şu an hatırlayamadım), Besmele’nin ayet olmadığını domuz gib bildiğinden, sessiz ve yutkunarak okur ve Fatiha’yı “6 ayeti” yüksek sesle okumaya başlardı. Efendim 14oo yıllık gelenek ve teamül böyleymiş. Peki iyi hoş da, a Bidonkafalı sonraki Sureye başlamadan önceki Besmeleyi niye Sesli okuyorsun? Çünkü baldırıçıplak Deweçobanı Bedewi’nin İctihatı öyleymiş. Kurulu (çarpık) Din Düzenini şimdi ben mi düzelticek mişim? A Şeytanın en önde gideni, Bidonkafalı Yobaz deyince, niçin Tawanda (başaşağı) yürümeye çabalıyorsun?

    Bu “Bismillah-Ü-rrahmanirrahim” konusuna, Diyanet’in Bidonkafalı İlahiyatçıları da takılmışlar, fakat Koro halinde Yüce BİLGİ Kitabına saldırmak için, fasülyeden takılmışlar. BİLGİ Kitabının ve Kuran’ın aynı ALFA- Kanalından ve hele-hele “Türkçe” konuşulan Alpha Centauri’den yazıldığını, henüz asla düşünmek bile istemiyorlar. Halbuki “Ü” ile yazılan “Besmele” ve Sabahları “Ü” ile öten Horoz bunun en manidar işaretlerinden biridir. Şimdi Horoz Senden akıllı diye, “İ” ile ötebilir misin Sabahın köründe, Hoparlö ile “İ-i-rİ-iiii(((”

    Besmeleyi Özgürlüğe kawuşturup, Fatiha’yı dosdoğru “6 Ayet”, yani orijinal formunda / kalıbında değerlendirdiğimizde; hem Fatiha-Suresi, hem Muhkem-Kuran Esaretten kurtulurken, bin-yıldan beri Kuran’la aynı Arabi Esaret Kaderini paylaşmak zorunda bırakılan Türklüğün makus talihi de kendi Özbenliğindeki Özgürlüğüne Kanat açmaktadır ve öyle olacaktır; çünkü Allah’ın Emri’dir. İşte o zaman anlaşılacaktır ki, Gerçek Kuran Müslümanlığı; Hülâgu Han’ın, Oğuz Kağan’ın, Dünya Rabbi Göktengri Atatürk’ün Müslümanlığı vb İslamlığı’dır.

    İlk indirilen Sure ve Mekki olan “Alak Suresi” değil mi? Fatiha’dan önce indiğine göre, neden 96. Sıraya uzaklaştırıyorsun, nesini beğenmiyorsun Allah’ın indirdiğinin??? Üstelik “Oku” sözcüğüyle başlıyor ve Besmele ile aynı özdeş anlamda “Oku Rabbinin ismiyle” .. bundan daha anlamlı “açış” olur mu, a çok bilmiş kurnaz Arap? Uzaklaştırıyor çünkü, başındaki ayet Numarası olmayan ve sonradan ilawe edilen “Özgür Besmele”ye hiç gerek yok. Çünkü “Oku Rabbinin ismiyle” ayeti, birinci ve ilk inen ayet, aynı zamanda “Besmele” demek değil mi??

    Uyanık Kurnaz Arap, bu ilave Besmeleyi, Fatiha Suresine birinci ayet yapıp, 6 ayeti 7 ayete tamamlıyor, Peygamberden sonraki Müşrik-Dini’ne ve dedelerinin putperest Şirk-Namazı’na Kılıf hazırlıyor. Peygamber böyle yaptı, böyle söyledi; Peygambere de Cebrail öğretti diye, Yalancı Sözcülere tasdiklettirdiği Hadis(ler) hazırlıyor ve akan sular duruyor; lakin Cebrail / Mebrail gelmediği de Kuran’da çeşitli örneklemelerle ve Muhkem-Ayetlerle, Furkan ayetleriyle tekrarlanıyor !!! ((( !!! ((( !!!!!! ..

    Peygamber bu tür katakulliyi niye yapsın, zaten “7 ayet” olan Maun-Suresi war ve Alak-Suresi gibi ilk Mekki Surelerden. Niçin 1o7. Sıraya uzaklaştırıyorsun? Aynı Surenin ayetlerini “Mekki” yok “Medeni” ayırım/müşriklik yetkisini Sana hangi Şirk Allahı werdi?? .. Çünkü uyanık Deweçobanı Bedewi’nin, Allah diye Secde ettirmek istediği Put’lara kılınan Şirk ve Riya Namazına Maun-Suresinde “weyl” sözcüğüyle “yuh !” çekilmektedir. Düşünemeyen Bidonkafalıya daha açık söyleyeyim; Şirk Mescitlerinde Allah için kıldırttığını zannettiğin Namazı, bilerek veya bilmeyerek Türk Milletine, Araplar için ve onları Put’ları için kıldırıyorsun .. Kuran’ın Arapları yüceltmek için değil, tam tersine alçaltmak ve rezil etmek için indirildiğini; ya henüz anlayabilmiş geğilsin, weya tepende dolaşan Belâyı göremiyorsun (= 13/31 Rad).

    Uyanık Arap Hadisçi, din narkozuna dewamla; Mescidi Haram’ı ve Mescidi Nebeviyi Peygamber inşa etti diye Hadis(ler) uyduruyor ve “17/7 İsra” ayetinde, tarümar edileceği tekrarlanarak bildirilen Arabi/Beşeri Mescitleri; “Süleyman Mabedi (?!)” imiş gibi kılıflıyor. Ne ki, dedem/atam Hülagu-Han yutmuyor ve ilk Tebligatı (Kuran’a uygun) Tebliğ ediyor.

    Şimdi “17/7 İsra”, “2/114 Bakara” ve “9/1o7-1o8 Töwbe” ayetlerini (Vahyi) terk edip, Beşeri Mescit inşa etmeye kalkışanın “Hakiki Muhammet” değil, ancak Arabiler’in uydurduğu Muhammet isimli Şirk Allahı olduğu seçilebilmekte değil midir??

    “18 / 16 Kehf 9-21” ayetlerinde, Kan-Hücrelerinin dilinden; Arabi Din Narkozuyla uyuşturulan Türk-Milletine Özgürlüğe uyanış, Hayırlı Bayramlar ve Hayırlı/Karamelalı Referandum-m-m Mesajı werilmekedir ..

    (dewam edecek / tütenpüren) **

  29. *** Prof. Dr. Mehmet Aydın / Staatminister zustaendige für Religionswissenschaft – Ankara

    *** Prof. Dr. Ali Bardakoğlu / TC – Religiöse Angelegenheiten – Ankara

    .. Gott Muhkem Koran Bücher mit dem Buch’ein, der letzte Prophet nach seinem Tod, “Arabi HUDİ’ler Junta” 14oo Jahren taeglichen “Five Times” immer ohne Störung “pulse am Pulse der Zeit” zu einem unverzigtbaren Tradidion download gemacht haben.

    Diese heidnishe Tradition, …..

    2oo4 yılında yazılmış Mektubun dewamı “Türkçe” dahil; Arapça’dan Japoncaya, Çinceden Yunancaya “60 / altmış” yabancı dilde

    http://ismailtekin.blogspot.com/search/label (Bu sayfanın çevirisini yap)

    linkinden okunabilir. Daha yeni tarihli ve Türk Tarihinde henüz bilinmeyen ATATÜRK’le ilgili bazı şeylerde war. Günü gelir, her eve lazım olabilir; özellikle Hayır’lı Referandum’dan sonra ..

    (dewam edecek / tütenpüren) **

  30. *** “Büyük küçülecek, Küçük büyüyecek (BİLGİ Kitabı) ***

    Geniş kapsamlı veciz tefsirden hiçbir şey anlayamayan ve kuşkulanan Kuran Ulemasına göre bu tür söylemler; Yüce BİLGİ Kitabının “Deli’ler Kitabı” olmasının apaçık Kanıt’ları / Delil değil midir? Örneğin Arif’ler Arifi (Posteki uçuran) Sn Oktan Keleş için !

    Yazar Oktan Keleş, kendisinin şark-kurnazlığı aldatmacasıyla Türkler’in gurunu okşayıcı sözlerle kılıfladığı “Arabi Din Narkozu” kanalından, Koyun yerine koyduğu Toplum Bilincini, Kösemen Koyun gibi, Arabi Esaret Boyunduruğuna yönlendirmeyi yinelerken; Kuran’da da bu Arabi Kutsal Put’ların sanki kıtlığı warmış gibi, bunların sayısını çoğaltma yarışına girişmiştir. Faşist Arap Kıralın yerinde olsaydım, Keleş Oktan Beyi “Bahşişle” ve Ortadoğu-Nobeli’yle mükafatlandırırdım doğrusu ..
    http://www..netpano.com/kehf-suresi-istanbul

    linkinden erişilebilen WebSayfasında, Oktan Keleş’in yorumundan (özetle ve mealen / arife tarif olmaz) :

    *** Kehf-Suresinde; İki-Deniz’in birleştiği yer, İstanbul’dur (br-r-r muhteşem) .. Haliç tarafı (Eyüp Semti demek istiyor), hawadan NASA tarafından çekilen fotoğrafta “Yarım Balık Kafası” gibi görünmektedir (wawww, neymiş) .. İşte Musa-Peygamber, kaybettiği Balığını aramak için (şimdi sıkı durun), Üsküdar’dan Aywansray’a bir-iki defa yürümüş (ve şu aralar bu güzergahta İstanbul Boğazı altından Tünel kazılıyormuş) ve ewwet ve Balığın gözünün / beyninin olduğu yerdeki, sonradan “Eyüp Sultan Türbesi” olacak mahalli de kutsamıştır ve de “İzleri üzerinden geri-geri” Üsküdar’a dönmüştür (Musa iyi ki bir de Yenikapı taraflarına falan yürümemiş, teferruata girmiyorum) ***

    Türk Tarihinde gizli kalmış Sır’lara “Yepyeni Sayfalar (!?)” açan Keleş Oktan’a, Allah tarafından (herhalde gizli Wahy ile) bildirilen bu müthiş “Gayb Haberlerine”, Piyer-Loti’nin de Eyüp’ü tercihi eklendiğinde, bu Semtin arsa fiyatlarının tawana tırmanması, elbetteki çok doğaldır.

    Arifler Arifi Oktan Keleşin Arif olanlara açıkça söyleyemediği pekçok Sır’lar war. Bunların başında, Fatih’in Hocası Akşemsettin’in YALAN konuştuğu gelmektedir. Çünkü, Eyüp Sultan Hazretleri denilen Kutsal Arap Putu’nun; Musa Peygamberden daha Yüce bir Zat olması ve kimselere görünmeden (sırra-kadem) Üsküdar’dan Aywansaray’a, yani Anadolu/Asya yakasından Urumeli/Awrupa yakasına İstanbul Boğazını geçmiş olması gerekir .. bu yüce kerametinden olsa gerek, Şirk Putlarının önde giden Allahı olduğu için; Allah’ın wermediği nasipleri / kısmetleri bu Kutsal Arap Putu bol kepçe dağıtabilmektedir; Koca bulamayan Kızlar, Şampiyon olamayan veya Küme düşme tehlikesindeki Futbol Kulüpleri Türbede kuyrukta .. Allah’ın rahimlerini kapattığı Hanımlar, Bebek sahibi olabilmek için kuyrukta .. hülasa İstanbul’u fetheden padişahı ve yalancı hocası Akşemsettin’i ziyaret sebebi, Bizans’ın boş Mezarı’nın kudretli şöhreti yanında, yalancı rantiyeciler ve Arabi Yalakalar sayesinde epeyce sönük kalmış. Aldatmaca, beyinleri arapsabunu ile yıkayıp uyuşturmaya yönlendirilmiş Din Madrabazlığı ve Kutsal Arap Putlarına şartlandırma Yalanları, yeni-yeni Yalanlar eklenerek dewam ediyorrrrr ..

    Şimdi bu Kuyruklu Yalan Zincirlerine bir Kılkuyruk Yalan da ben ilawe ederek diyorum ki : Kehf-Suresindeki İki-Denizden biri “Protoplazma Denizi”dir ve ona bitişik olan Kırmızı-Deniz; Saçtelinden 50 defa ince Kılcaldamar’da Kan’dır. Kırmızı-Denizde gözden kaybolan Musa’nın pişmiş Balığı PROTEİN’dir.
    “18/64 Kehf” ayetindeki “TERS YÖNDE” gidiş-geliş konusunun bilimsel bilgisini ;
    *** “Hürriyet/Bilim – o1 Nisan 2oo4 / Sayı 226 – S. 19” *** ‘da , kıyaslamayla okuyabilmek mümkündür.

    Fakat öncelikle Sarığı sıyırıp çıkarmak şartıyla. Çünkü Kehf-Suresinin Muhkem ayetleri; Sarıklı, Takunyalı Yobaz Kafalar için “eritilmiş kızgın Kurşun Madeni” gibidir, Örümcek tutmuş Beyinleri aniden buharlaştırabiir.

    Kehf-Suresinin bilim-refleksli ayetleri “O KİTAB’ın” yani Muhkem Kuran’ın, lewhimahfuz tekniğiyle Putperest Arabiler’in şerrinden korunmuş (= 15/9 Hicr 87) Orijinal bilgisidir ve Din Madrabazları tarafından inkar edileceği de Kuran’da yazılmıştır (= 85/19-22 Büruc +//+ 56/77-80 Vakıa +//+ 7/52-53 Araf +77+ 10/39 Yunus).

    Aynı İnkarcılar Korosu HUDİ’ler; Atatürk’ün Yüce BİLGİ Kitabı’nı da inkar etmeye dewam ettikçe, daha nice Büyükler küçülecek ve Küçükler de büyümeye dewam edecektir.

    Kehf-Suresi’nin kısa özetine ve ZÜLKARNEYN gerçeğine değinmeye bundan sonra dewam edelim Efendim. Esenlikle .. (tütenpüren) **

  31. “ZÜLKARNEYN Türbesi (!?)” onarıldı, ziyarete açıldı. Duyduk duymadık demeyin ey Millet! Sen de duydun mu Haci Oktan Keleş? Düzce’nin Bahçeköyü’nde ziyarete açıllan Zülkarneyn-Türbesi’ne Halkımız akın etti. “Zülkarneyn Pilawı” üstüne Alamanyalı Haci’nin “İslami Sos”la serwis yapıldı. Yakındır, Zülkarneyn’in Uzaydan getirdiği Takunyalar, Sarıklar, Kılıçlar, Peşkirler, Tespihler ve daha neler-neler “Kutsal Emanetler” reyonunda ziyarete açılacaktır. İsteyene Ayran, istemeyene Jaegermeister ve Asbachuralt dağıtılacaktırrr ..

    “7 Uyurlar ve Kutsal Köpekleri” türbelerine, İstanbul Eyüp ve Şam’daki “Eyüp Sultan(lar)” türbelerine, Zülkarneyn türbesine, Falan-Feşmekan Baba(lar) türbelerine; malum dilekler tutup Adak’lar adayan ziyaretçilerden bazıları benim gibi yufka yürekli olduğundan Dewe, Sığır, Koyun, Horoz gibi Canlara kıyamadığından “Peşkir” adarlar o mübarek Yatır’lara.

    Bizim çocukluğumuzda “Havlu” gibi gawurca nedir bilmezdik. Çünkü büyüklerimiz “Peşkir” derdi. İşte Kutsal Arap Putu Eyüp Sultan Hazretleri; gece herkes uykudayken, kimselere görünmeden bu Peşkirlerle kurulanır ve Türbedarı da gündüz olunca onları herkesin gözü önünde Camekân arkasından teşhir ederken, Yabancı/Ecnebi Turistlerden biri merak edip sormuş da, ben de tesadüfen oradan geçerken kulak misafiri olmuş ve bu Islak/kuru Peşkir hikayesinin aslını Tercümandan öğrenir gibi olmuştum. Ama yine de bu işin içinde biraz “bit yeniği” olmayabilir mi, diye düşünmekten de doğrusu kendimi frenleyemediğimi açık yürekle söylemeliyim. Çünkü tercemelerde, o işin aslının fotokopisine dönüşen konular bir de üstelik fotokopinin fotokopisi olunca, bazı kayıplar olabiliyor.

    65 yıl kadar önceleri, Sur’ların birkaç yüz metre içlerinde, eski kadim Bizans’tan kalma Mezarlık awlusunda “Halat” yaparlar ve oradaki yeşile boyanmış briketle çewrili epey büyükçe Mezar’da “İpçi Baba” derler(di), bir Yatır’a Mum’lar yakılırdı. Daha sonra “İpçi Baba” lewhası yerine, Ashabı Ensar’dan Cabir as radyollahıanh-ı ismi yazılmış bir Mermer Kitabe konuldu. Yani Eyüpsultan’dan sonra Eğrikapı Surlarının diplerinde türetilen Arapensar’dan “Kesikbaş Molla Muhammet” ve “İplikçi Baba as”lar ile, fetihten 5oo küsur sene sonra Sarıklı Arap Ewliyalar Sur içine doğru futühatı sessiz-sedasız sürdürürken, herbirinin başında ve ayakucunda Peşkirler, Takunyalar, Sarıklar, Tespihler, Türbedarlar da kendilerine refakat etmektedir.

    Çünkü bu Arap Ewliyaların görünmeyen Kılıçları, Atları, Okları, Yayları ve Sarıkları Türk Tarihinde nice şanlı Zaferlerin şahitleridir. Mesela Çanakkale Sawaşları, İstiklal Sawaşları hep bu Sarıklı Arap Ewliyalar sayesinde kazanılmıştır. Mustafa Kemal’in Askerine kurşun sıkann Hain Halifenin “İnzabatı Kuwaiyye”sine yardım etselerdi şayet, çoktan hapı yutmuştuk ama dediğim gibi, tercüme ederken fotokopi kayıpları olabiliyor. Bu Arap Ewliyalar Irak ve Filistin Sawaşlarında da, Arap Müslümanlara Zaferler kazandırmasına kazandırakcaklardı hiç kuşkusuz, lakin işin gerçeğini Arap Ewliyalara tercüme edenler yüzünden, Zafer kazanan taraf Arap Müslümanlara karşı daima Müslüman olmayan Amerika ve İsrail olmuştur. Zannedersem, Adanalı Müslüman Barrag Obama Husein’in tercümanlarının bu işlerin içinde ayak başparmağı olabilir ..

    Demek ki neymiş; “İpçi Baba” gibi, Düzce’deki “Zülkarneyn Türbesi”nin de aslı “Bilge Oğuz Kağan” olarak düzeltilmeli ve yanındaki “Kültigin Türbesi” de Molla Şemsettin gibi nurani radyollahianh-ı tarafından muklaka keşfedilmelidir. Eh, “Kültigin Kitabeleri”nin de fotokopisini Arifler Arifi araştırmacı Yazar Keleş Oktan Bey, Arifler Meclisi Arabi Ewliyalarıyla, bi’ zahmet hallediwersin artık canım ..

    http://www.İpghaber.com/yenilenen-zülkarneyn-türbesi ..
    http://www.moryağmur.com/zülkarneyn-türbesi-onarildi- http://www.oncurtv.com/news-detail
    yeniceoba.com/haberler ..
    linklerinden; Düzce’de ziyarete açılan “Zülkarneyen Türbesi” haberini okursanız şayet, Mekke/Kabe’deki çakma “İbrahim Makamı”nın da sadece ve ancak içi boş bir “Arabi Kutsal Put” olduğunu, sakın hatırdan çıkarmayınız. Çünkü İbrahim, İsmail ve Hacer Mekke’ye asla gitmiş değildir.

    Bundan sonraki bölümde sadece bir tek link sunacağım, tıkl’arsanız; Türk Tarihine sessiz ve derinden yazılmış The Altın BELGE’nin aslının aynısı olan Bilgisayar_Fotokopisi’dir. 17 yılönce, 1993 senesinde Dünya Rabbi / Gök Tengri Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından Mürekkeple yazılmıştır. Yüce Türk Budunu Kamutaylarına Esenlikle duyurulur ..

    İzmael Thompson (tütenpüren) **

  32. Barış Tanrısı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün orijinal kendi El-Yazısı BELGESİ’dir, 1993 tarihlidir :

    onsoz.pdf erişimi için tıklayın

    güneytürkistan.wordpress’e Teşekkürler, Saygılar, Esenlikle (tütenpüren) **

  33. vedia bilent hanım simya ilmini bilebilirde kendisi masondur. yahudilerde şuanki zenginliklerini simya ilmine borçludur. ama bizim dinimiz bunu yasaklamıştır. vedia bülent hanım ABD ve İsrail kaynaklarıyla desteklenen birmaşadır.
    http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=11305 okumalısınız…

  34. Sn Arzu ;
    “Simya”dan maksat, bizim bildiğimiz “Simya” değildir; fakat Uzaylı Bülent Çorak’ın (yani ATATÜRK) biz Dünyalı’ların ne parasına, ne de başkaca hiçbir şeyine ihtiyacı olmadığını anlayabilmek / idrak edebilmektir. Wedia Bülent Çorak ise Uzaylı değildir (yani Dünyalı’dır).

    Uzaylı olanı, Olimpos Tanrıları gibi herhangi Kimseye benzer görünebilmekte ve haliyle Wedia Hanım imiş gibi de algılanıp, henüz öyle zannedilmektedir. Bu Yanılgının Toplum Bilincinde doğrulanması, bazı prowakasyonlara ve zamana bağlanmıştır. Böylece şiddetli Şok(lar) etkisinden Beyin’lerin buharlaşması önlenmiş ve düşünce sınırlarının tedrici olarak Dünyalı’dan Uzaylı’ya açılımı ( fazla sarsılmadan) temin edilmiştir.

    Sizin düşünce ve görüşleriniz, verdiğiniz link ve benzeri WebSayfalarındaki menfi yorumlar; bu tasawwurlar ötesi açılımın prowakasyon aşamasındaki normal tezahürleridir. Sizin Dininiz ve Dünyadaki herkesin Tek-Dini; örneğin “6/89-90 Enam 161-163” ayetlerinde apaçık yazılmıştır **

  35. Aldatılan Türk Müslümanları için, ZÜLKARNEYN merkezli “Kehf Suresi”; aydınlatıcı, uyandırıcı, doğruyu gösterici ve aynı zamanda Türk Tarihinde henüz farkedilemeyen ibret werici bir Göksel-BELGE’dir (1993 tarihli, Atatürk’ün El-Yazısı BELGE gibi) ..

    ZÜLKARNEYN Hakikatine “damardan girebilmek” için, ALFA (Alpha Centauri) Planetinde “Türkçe” konuşan “ATATÜRKLER Bütünlüğü (Allah’ların ALLAHI)”, yani Türk’lerin Öz-Ataları (= 18/14 Kehf 15); Gençliğe Hitabenin Son Cümlesini, Zülkarneyn ile özdeştirmişlerdir :

    *** “Muhtac olduğun Özgürlük Kudretinin her türlüsü Damarlarındaki Asil Kan’da / Özgürlük-GENlerinde mewcuttur (= 18/83-84 Kehf)” ***
    (“Özgürlük” sözcüğü; Arabi Esarete karşıt / Kurtuluş formülü anlamıda, ilawe edilmiştir)

    *** (buna göre Zülkarneyn’in kısa tanımı:) Zülkarneyn’in Büyük-Botnuzu; Büyük Kan-Dolaşımı’dır ve Bitkiler’de Özsuyu’dur. ***

    Kehf-Suresinde 3 başlık altında sunulan “bilim refleksli” konular; ayrı weya farklı değil, birbirleriyle “Zülkarneyn merkezli” bağlantılı ve Surenin bütününü bütünleyici (DNA düzeninde) konulardır ..

    * ) “Ashabı Kehf”; Gemi/Sefine’ye benzeyen Kan-Hücreleri’dir. Bekçi-Köpeği; ANTİKOR’dur.

    * ) “Musa” ismiyle anılan Yapısal-GEN; Operatör-GEN ve Düzenleyici-GEN işbirliğiyle (3’lü Kodon); PROTEİN / Balık üretirler ki, Hayatiyetin / Yaşamın en önemli İki Temel dinamiğinden biridir. Oksijen-Atom’ları yüklü Gemi’leri gaspeden Melik; Kalbimizdir.

    * ) Solunum; Yaşamın diğer vazgeçilmezi olan Temel dinamiktir ve Eriyik-Demir’le Hawa’nın Oksijeni (Üzümbağları / Bronş’larda) emilir. Eriyik-Bakır alaşımıyla Zülkarneyn; Kalbimizin motorunun elektromanyetik alanını regüle ederken, beraberinde KÖRÜK gibi çalıştırdığı Akciğer(ler)i de otomatiğe bağlamaktadır.

    Zülkarneyn-Seddi (Çin-Seddi değil); Hücreduvarı / Cidar’dır, Yapı-Taş’ları ve Balçık; Amino-Asit’ler ve Protoplazma’dır .. Zülkarneyn-Güneşi; POTASYUM-Atomu’dur.

    Yecuc / Mecüc Kavmi’nin; Alyuvar(lar) / Akyuvar vb çifterli DNA-Sarmalı olduğu düşünülebilir .. İki Üzümbağı arasından fışkıran Nehir; AORT’tur.
    – – –
    “18 / 84 Kehf” ayeti ile “Gençliğe Hitabın Son Cümlesi”; Özgür Kuş’un İki Kanadı gibi özdeş benzerliktedir: “Muhtac olduğun Kudret damarlarındaki asil Kan’da mevcuttur”. Meşhur Zülkarneyn-Seddi; genelde Hücreduvarı / Cidar’dır, Kapı konumunda olan esnek Delik; Hücre-Gözeneği’dir. Hayatiyetin en önemli İki Temel Dinamiği olan Solunum ve PROTEİN üretimi yanında Zülkarneyn; GEN-Bilgisayar düzeninde üstüne farz olan diğer Kutsal görevlerini de yeri ve zamanı geldikçe ifa edcektir.

    Kolay anlaşılabilir şekilde özetlemeye çalıştığım “ezberbozan” kısa yorumda, olası teknik sözcük hatalarının, Bilim İnsanlarımız tarafından daha mükemmeli ile yorumlanıp aydınlanmaya / özgürlüğe katkıda bulunacağı umudundayım (ayrıntılar “zülkarneyn ve dna” bloglarında okunabilir) ..

    Unutmadan şu kısa NOT’u “düşünebilen Özgür Beyin’ler” için ilave etmek isterim: Necm-Suresinin “ilk 18 ayeti” ; hem “18/60-82 Kehf” ayetlerinin versiyonu niteliğinde “3 kademeli Vahiy” tekniğiyle PROTEİN oluşumunun yansıtılmasıdır ve hem de aynı “3 kademeli” teknikle Yüce BİLGİ Kitabının, Alpha Centauri’den Planetimize ulaşım ve oluşum tekniği ile büyük benzerlik arzetmektedir.

    Kehf ve Necm Suresi ayetleriyle açıklığa kavuşan önemli konulardan biri örneğin; “6/89-90 Enam 161-163” vb ayetlerin yamultulup, Vahy’in terkedildiği ve Allah’ın Tek(İslam)Dini’nin parçalandığı / buharlaştırıldığı’dır. Uzaylı Mevlana (Bülent Çorak), Dünyalı Mevlana (Vedia Bülent Çorak) ve Yüce BİLGİ Kitabı (3’lü Elçiler) birlikteliğiyle getirilen “Yeni Din (!?)” vb “Tarikat (?!)” nerede?? “Ya-Sin Suresi”nde bunun gerçek versiyonu, Masal / Hikaye gibi Ölülere okunmaktadır .. Halkımızın ve Türk Alemininin Arabi Din Narkozu ile uyuşturulup sömürülen Tutsak Bilincinin uyandırılması / Kıyama kalkması dileğiyle Esenlikler ..

    İsmael Thompson (tütenpüren) **

  36. güzel yazı için teşekkür ederim

  37. “14.o9.2o10” tarihli Yorum sahibi Sayın Arzu Hanımcım,

    tekin_1941@hotmail.com E-Mail adresimden
    Bilgi-Kitabı üzerine; Resim Öğretmeni / Ressam Nermin Ayrıvuran (nerminres@hotmail.com) ,
    Nergis Uyar (nergisuyar@hotmail.com) ve
    network@dkb-mevlana.org.tr
    gibi yakın Dostlarla “Özel Sohbetlere” iştirak edebilirsiniz. Güncel konumuz; Umberto Eco’nun “Gülün Adı / İl Nome Della Rosa” Kitabından (kutsal) “Domalan (sah. 365)” üzerinedir.
    Özel Sohbetlerimize tüm Bilgi-Kitabı Dostları / Anti Dostlar dawetlidir. Bilginize sunulur.

    NOT: daha sonra bu kısa metrajlı Özel Sohbetler; renkli-cinemaskop bir Film Senaryosuna dönüştürülecek ve iştirakçilerin isimleri renkli Harflerle anons edilecektir. İster Figüran, ister Baş-Rolde, kendi konumunuzu kendiniz belirleyebileceksiniz. Dünya Kadınlar Günü’nde Hollywood’un süper Yıldızları gibi (Weltberühmte Sternen) dünya çapında şöhret olabilme fırsatını kaçırmayınız, derim. Karşılığında hiçbir Ücret ödemeyeceksiniz.
    Saygılarla / İsmail Tekin **

  38. guzelll minnetdariq

Yorum bırakın