Türk Dostu General Raşit Dostum!


Türk kamuoyunda Afganistan deyince aklına ilk gelen ilk siyasi liderlerden biri  Özbek lider General Raşit dostumdur. Özellikle merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanında Türk KAMUOYUNUN yakından tanıma fırsatı bulduğu Raşit Dostum, Özal’dan sonraki dönemde de Türkiye ile yakın ilişkilerini devam ettirdi. Özal zamanında tanınmaya başlamasının sebebi Türkiye ile Afganistan’ın kuzey bölgelerinde etkili olan Raşit Dostum’un yakın ve dostane ilişki içine girmesidir. Yüzyıllarca unutulan bu Bölgedeki Türkler Özal ve Dostum sayesinde hafızalarda yer etmeye başladı. Türk KAMUOYUNUN Dostum hakkındaki düşünceleri gelede çok olumlu iken son zamanlarda kasıtlı olarak yürütülen bir kampanya ile bu algı değiştirilmeye çalışılmaktadır. Geçen aylarda (Aralık 2008) Türkiye’ye gelmesi ile tekrar gündeme gelen ve hakkında olumsuz haberler yapılmaya çalışılan Raşit Dostum’un maruz kaldığı iddiaların ne amaçla çıkarıldığına naçizane değinmeye çalışacağım. Bu yazıdaki tüm iddialar ve ifadeler şahsıma ait olup herhangi bir kesimin yada siyasi oluşumun adına sarf edilmemiştir. Herhangi bir konuda tarafgirlik iddiasında da bulunulmamıştır.

Son zamanlarda Dostum hakkında iddia edilen en önemli suçlama 11 Eylül sonrası Taliban’a karşı yapılan operasyonda esir edilen 2.000 esirin öldürülmesidir. Sürekli dillendirilen bu iddia, normal şartlarda elbette ki korkunç bir olaydır. Insan olma gereği suçsuz insanların öldürülmesini hiçbir vicdan kabul etmez. Doğruluğu daha ispatlanmayan bu iddialar üzerinde yapılan değerlendirmelere bir de farklı açıdan bakmak gerekir diye düşünüyorum.  Dostum suçlanmadan önce öncelikle şu sorulara cevap aranması gerekmektedir.  Öldürüldüğü iddia edilen Talibanların Afganistan’ın kuzey bölgelerinde ne işi var? Taliplerin çoğunluğunun Peştun olduğu ve Peştun şovenizmi yaptıkları bilinen bir gerçektir. Mademki Afganistan’ın Peştun bölgesi Doğu ve Güney Doğu bölgeleridir, Taliban’ın silahlı askerlerinin Türklerin yoğun olarak yaşadığı kuzey bölgelerinde ne işi var. Ayrıca öldürüldüğü iddia Edilenler Sivil halk mıdır yoksa savaşmaya giden silahlı askerler mi? Dostum eğer suçsuz Talipleri öldürmek isteseydi neden esir edilen 6.000 kişinin hepsini öldürmemiş de 2.000 tanesini öldürmüştür?  Sadece Taliban dönemi değil Karzai’nin döneminde dahi gösteri yapan suçsuz insanların üzerine ateş savunmasız insanın öldürülmesi neden Türkiye’de ve dünyada gündeme gelmiyor da savaş sırasında öldürülen silahlı Taliplerin öldürülmesi gündeme geliyor 70 kişiye yakın edilip? Acaba kuzeye sevk edilen taliplere hangi vaatler verilmişti?

Vicdani olan hiçbir insan hangi sebeple olursa insanların ölmesine taraf olamaz. Uluslar Arası oyuna gelerek ölen Talipler de, iç Savaşta ölen diğer insanlara da yazık olmuştur Bu acıların yaşanması arzu edilen bir olay olmadığı gibi doğru da değildir. Ama savaş ortamında ölmemek için yapılan nefsi Müdafaa da eleştirilecek bir iş değil takdir edilecek bir iştir. Bu Husus Peştunlar, Türkler Tacikler ve Hazaralar için de geçerlidir.

Afganistan’daki Olayların anlaşılması için Olayların arka Planina bakmak gerekmektedir. Afganistan Tarihi ve Coğrafi şartların çizdiği milli sınırlarla değil, Avrupalı devletlerin mücadelesi esnasında oynanan “büyük oyunun”  Siyasi amaçlarla çizdiği sınırlar içerisinde kurulan bir devlettir. Asya’nın düğüm noktası olan bu ülke, bölgede etkili olan üç milletin Birleştirilmesi ile oluşturulan bir yapıya sahiptir. Kuzey bölgesi Türkistan topraklarının doğal uzantısıdır. Türklerin zayıflaması ile bu bölge Peştunlar tarafından işgal edilmiştir. Bu nedenle bu bölgelerdeki nüfusun ekseriyeti Türk kökenlidir. Güney bölgeleri ise Peştunlar’dan oluşur ki bunlar da Pakistan ile yakın ilişki içindedir. Orta ve kuzey doğu bölgeleri ise Tacikler’den ve Hazaralar’dan oluşur. Bu iki grup farsça konuşmalarına karşın Hazaralar Türk-Moğol kökenli olmalarına rağmen mezhepleri dolayısıyla İran’a yakındır. Sünni olan Tacikler ise bu hususta dışarı ile Bağlantısı olmayan tek gruptur. Nüfus oranları kesin olmamakla beraber çoğunluğu Peştunlar oluşturur. Bunları sırasıyla Tacikler Türkler ve Hazaralar takip eder. Bu yapı içinde Afganistan da her zaman için Peştunlar yönetmiş, işin devleti  garibi ülkeye dış müdahaleler hep bu grup vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Afgan kelimesi bu etnik gruplar içinde sadece Peştunlar’ı ifade eden bir terimdir.

Geçen 200 yıl içerisinde devlet kademelerinden sürekli uzak tutulan grup Türkler ve Hazaralar olmuş, bu gruplar Tarım ve hayvancılıkla geçinmek zorunda kalmışlardır. Bu  yüzden de siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin uzağında kalmışlardır. Aradan geçen yaklaşık 200 yıl içerisinde siyasi açıdan bir lider çıkaramayan Türkler tarihlerinde ilk defa bir lider ortaya çıkarmışlar ve etrafında kenetlenmişlerdir. Raşit Dostum’un ortaya çıkarak Türkleri bir çatı altında toplaması ezilen diğer toplulukların da haklarını elde etmesine yardımcı olacaktır. Zira Hazaralar da Türk kökenli olduklarının farkına varmaya ve Türkler ile ortak hareket etmeye başlamışlardır. Türkler ile Hazaralar Gündelik konuşmalarında birbirlerine “böle” yani kuzen diye hitap etmekteydiler.   Halk arasında var olan bu yakınlık Dostum ile beraber siyasi hayatta da kendini göstermeye başlamıştır. Geçen bunca senelere rağmen neden bu gelişmeler yaşanmadı da son yýllarda bu olumlu gelişmeler Yaşandı. Bu sorunun cevabı Raşit Dostum ve onun kurduğu Cünbüşi Milli oluşumundadır.

ABD, Rusya, Özbekistan, Suudi Arabistan, Çin, Pakistan, İran gibi ülkeler Afganistan’da kendi çıkarlarına uygun olarak, İşbirliği yapabileceği kesimler arama Yarısına girmiştir. Bu mücadele içerisinde Türkiye Afganistan halklarını kardeş bilmiş ve Diğer ülkelerin aksine kardeşlik duyguları içinde tüm etnik gruplara eşit mesafede durmaya çalışmıştır. Bu grupların içinde tarihi ve kültürel açıdan Türkiye’ye yakın olan gruplarla eğitim ve kültürel alanlarda iş birliği yapması bölge barışına katkı sağlamaktadır. Türkiye’nin Türk kökenli gruplar ile yakın temas içinde olmasının, ortaya çıkaracağı olumlu gelişmeler düşünüldüğünde Türkiye’nin ve Dostumun yakın ilişkisinin ne anlama Geldiği daha iyi anlaşılmış olur.

Afganistan dünyada en geri kalmış devletlerden biridir. Insanların Çektiği acıların ve bitmez tükenmez savaşların, komşuların dahi birbirini katletmelerinin, patlayan canlı bombalarda ölen masum çocukların, hangi kesimden olursa olsun ölen sayısızca insanın tek sebebi Afganistan’ın etnik yapısıdır. Ideal onu kesimin eşit şekilde temsil edildiği ve barış içinde yaşadığı bir Afganistan dır olan. Talip, asker, Sivil halk, kim olursa olsun ölen her bir kişi ardında tarif edilemez acılar bırakarak ölmektedir. Tüm bu insanlar tarafı olmadıkları bir mücadelenin kurbanları olarak acı çekmektedir. Bu acıların bitirilmesi için demokratik bir yönetim şarttır. Fakat gerek yaşanan savaş gerekse Eğitim Durumu böyle bir ihtimali imkansız hale getirmektedir. Fransız ihtilalinin etkilerinin yeni ulaştığı bölgede milli duygular daha etkili olmaya başlamıştır. Hepsi Müslüman olmasına rağmen İslami aidiyet duygusunun pek işe yaramadığı tecrübe edilmiştir. Bu acıların bitirilmesi için Bölgesel konfederasyon tek çözüm gibi görünmektedir. Fakat yeraltı ve yer üstü kaynakların büyük bir çoğunluğunu barındıran Kuzey bölgelerinin ellerinden çıkmasını istemediği Peştunlar, bu sürece karşı çıkmakta çözüm içinde herhangi bir olumlu adım da atmamaktadırlar.

Tüm halkin eşit şekilde temsil edildiği bir yapının Afganistan’da meydana getirilmesi çok uzak bir ihtimaldir. Çünkü savaşların Açtığı yaralar kangrene dönüşmüştür. Etnik gruplar arasında maalesef milli kinler meydana gelmiştir. Bu sürecin başlaması ile Raşit Dostum’un ortaya çıkması aynı döneme denk gelmektedir. Rus işgalinden sonra ortaya çıkan otorite  boşluğunu gidermek için aşiret temeline dayanan bir yapılanmaya gidilmiş ve Bölgesel askeri birimler meydana getirilmiştir. Bu süreçte Afganistan’ın Kuzeyindeki Şibirgan şehrinde bir gaz şirketinde çalışan Raşit Dostum çoğunluğu Türklerden Oluşan bu isçileri örgütlemiştir. Kadirşinas, dobra, dürüst bir kişi olarak bilinen Raşit Dostum bu süreçte kısa süre içerisinde önemli bir güç haline gelmiştir. Afganistan’ın Talipler tarafından işgal edildiği bir dönemde merkezi Necibullah Yönetimine destek veren ve başarılı görevlerde bulunan Dostum’a Generallik Unvanı verilmiştir. Necibullahın devrilmesinden sonra elindeki güçleri alarak Ülkenin kuzeyine çekilmiş ve bu hareketi ile Kuzeydeki Halkın daha fazla ezilmesini engellemiştir. Taliplere karşı mücadele ederken uğradığı hıyanet sebebiyle bir süreliğine ülkeyi terk etme zorunda kalmış, 11 Eylül saldırılarından sonra tekrar Afganistan’a giderek Türkleri örgütlenmiştir.

Din adına insanların sömürüldüğü ve birbirine kırdırıldığı bir Coğrafyada din eksenli siyaset takip etmeyen tek Oluşum Dostum’un Başını Çektiği oluşumdur. Bu nedenle Afganistan ve dışında bazı kesimlerin İnsafsız suçlamalara maruz kalmasının sebebi budur. Ayrıca yürütülen kültürel faaliyetler ile Afganistan tarihinde ilk defa Türk kulture ait değerler ön plana çıkarılmaktadır. Örneğin Ali Şir Nevai’in doğum yıldönümleri çerçevesinde konferanslar düzenlenmekte, milli edebiyat ve sanat konusunda Toplantılar Yapılmakta, kurulan Ayna televizyonu ile Türk Kültürüne ait değerler Afganistan’daki Türklere tanıtılmaya çalışılmaktadır. Tüm bu çalışmalar Afgan asimilasyon sürecine engel olmakta Hazaralr ve diğer Türk boylarını kültür dairesinde Birleştirme çabaları merkezi Afgan yönetimini rahatsız etmektedir.

Karzai döneminde de Türklere karşı uygulanan geleneksel politikada bir değişiklik olmaması sebebiyle Dostum’un Karzai’nin yönetimi ile arasının açılmasına neden olmuştur. Her hususta olduğu gibi bu konuda da Türkiye Dostum’a destek vermiştir. Bu destekten rahatsız olan bazı kesimler kamuoyunda Dostum ile ilgili olumlu algıyı değiştirmeye çalışmaktadırlar. Ortaya çıkacak bir konfederasyonda  Dostum’un ve Türkiye’nin bölgede etkili OLMASINI istemeyen güçler de Raşit Dostum’a karşı kampanyaya destek vermektedir. Türk KAMUOYUNUN tavrının değişmesi Bölge insaninin ve Türkiye’nin çıkarlarına değildir. Afganistan’da bu denli olumlu gelişmelere sebep olan birinin ispatlanmamış iddialar ile yıpratılmaya çalışılmasına bir anlam veremiyorum.

Bazı tartışmalarda Türkiye’nin dostumu kullandığı gibi Talihsiz değerlendirmeler yapılmaktadır. Türk Türkü kullanmaz ortak çıkarları için iş birliği yapar. Türkiye tüm Türklerin umutla ve hayırla yad ettiği bir ülkedir. Türk dünyasına yaptığı yardımlar ve kurduğu ilişkiler BATININ kurduğu ilişkilerden ve yardımlardan farklıdır. Ikisi arsındaki farkı görmek için Türk kafası ile düşünmek gerekir. Raşit Dostum ile Türkiye ilişkilerine de bu pencereden bakmak gerekir.

N. Hatunoğlu / GünTürk

Bookmark and Share

5 Yanıt

  1. Ellinize sağlık, gerçekten çok güzel olmuş .

  2. CMİA KURUCU LİDERİ ORGENERAL A.RAŞİD DOSTUM 22 TEMMUZ 2010 AKŞAMI AYNA TV’Yİ TELEFONLA ARAYARAK;
    “ KARDEŞ ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ BAKANI ŞİBİRGAN’A GELEREK PRT OFİSİNİ AÇMA GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞTUR (AÇMIŞTIR).
    FAKAT BU GİRİŞİMİN YENİDEN YAPILANDIRMA VE HALKA HİZMET AMACINI TAŞIMADIĞINI, BU GİRİŞİMİN SADECE SEMBOLİK VE VERİMSİZ (ANLAMSIZ) OLARAK NİTELENDİRİYOR, SONUÇ İTİBARIYLA İYİ NİYET TAŞIMADIĞINI İFADE EDİYOR VE BÖLGEDE KÜRT CEPHESİ BENZERİ BİR CEPHENİN OLUŞMASINA VESİLE OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ. BU GİRİŞİM BENİM FİKRİM ALINMADAN YAPILAN BİR GİRİŞİMDİR. DOSTUM VE CUNBUŞUN FAALİYETLERİNİ GÖZLEMLEYEN ÜLKE HALKI ÖZELLİKLE DE KUZEY VE KUZEYDOĞU VİLAYETLERİ SAKİNLERİ BU GİRİŞİMİN CUNBUŞ VE ONUN YANDAŞLARININ TAKİP ETTİĞİ YOL İLE AYNI DOĞRULTUDA OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR, BU GİRİŞİMİ REDDEDİYOR ÜLKE VE HALKIMIZIN ÇIKARLARINA AYKIRI OLARAK NİTELENDİRİYORLAR.
    BAHSINI ETTİĞİM BÖLGE HALKLARI, SİLAHLI KUVVETLER BAŞKOMUTANLIĞI KURMAY BAŞKANI OLMAM VE MİLYONLARCA İNSANA LİDERLİK ETMEME RAĞMEN BU GİRİŞİMİN BENİMLE DANIŞILMADAN YAPILDIĞI İÇİN HALKIMIZA VE ÜLKEMİZE ZARAR GETİRECEĞİNİ VE UYGULANABİLİRLİĞİNİN MÜMKÜN OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR.
    AFGANİSTAN HALKINA YAPILACAK YARDIMLAR DERİN DOSTLUKLAR VE TEMİZ İLİŞKİLER ÇERÇEVESİNDE GERÇEKLEŞMELİDİR. BAŞKA HEDEFLER TAŞIMAMALIDIR.
    BİR DEFA DAHA TEKRARLAMAKTA YARAR VAR Kİ BÖYLE GİRİŞİMLER SADECE HASSASİYETLERİ ? UYANDIRMAKLA KALMAYIP AYNI ZAMANDA KÜRT CEPHESİ BENZERİ BİR CEPHENİN OLUŞMASINA VESİLE OLACAKTIR. BU NEDENLE BU TÜR FAALİYETLERİN ENGELLENMESİ (FAALIYETLERDEN KAÇINILMASI) GEREKMEKTEDİR.
    DOSTUM HER ZAMAN SADIK BİRİ OLMUŞTUR VE HİÇBİR ZAMAN YALAN SÖYLEMEMİŞTİR. BENİMLE DANIŞILMADAN GERÇEKLEŞTİRİLEN BU TÜR GİRİŞİMLERİN SONUCUNU GELECEKTE GÖRECEKSİNİZ. BU TÜR GİRİŞİMLER SADECE YARARLI OLMAMAKLA KALMAYIP AYNI ZAMANDA ÇIKMAZLARI CİDDİLEŞTİRECEKTİR. BURASI AFGANİSTANDIR, ANKARA DEĞİL Kİ HAKARETLERE MARUZ KALAYIM. HERŞEY İLE DALGA GEÇEBİLİRSİNİZ AMA DOSTUMUN HALKI İLE DALGA GEÇEMEZSİNİZ.
    BIRAKIN BU BİR UYARI OLSUN! HALKIMIZIN KUTSAL DAVALARININ AYAKLAR ALTINA ALINMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ.” DEMİŞTİR….

  3. güzel site yapmışsınız çok beğendim bundan sonra bu sitenin takipçilerinden olacağım favorilerimede ekledim başarılar diliyorum tekrardan…

  4. Afganistan da TÜRK komutan Genaral Raşid DOSTUM u zor durumda bırakabilecek hiçbir davranışta bulunulmamalı , her türlü yardım kendisine yapılmalıdır.

  5. BU KONULARLA YAKINDAN İLGİLENMEYE ÇALIŞIYORUM YAZDIKLARINIZLA BANA YARDIMCI OLDUNUZ .TEŞEKKÜRLER

Yorum bırakın