Afganistan Türkleri Öldürülürken İnsan Hakları Yok…


Öncelikle buraya Tayip Erdoğan’ın dizinin dibine çöktüğü uluslararası uyuşturucu kaçakçısı, 6000 Türkün katili ve Türk düşmanı Gülbettin Hikmetyarla ilgili fotoğrafı basına yansıdığında havalanında yaptığı açıklamayı alıyorum;

“(erdoğan, avusturya’ya hareketinden önce esenboğa havalimanı’nda yaptığı açıklamada bir gazetede yer alan fotoğrafıyla ilgili olarak yöneltilen soruya şu yanıtı verdi):

”aslında bu sorunun cevabını dönüşte daha geniş vereceğim. fakat kısa olarak cevap vereyim.

Gülbettin hikmetyar, tahminim 1985 yılları olan bu ziyaretinde abd’nin desteklediği ve afganistan’da ulusal bir kahraman olan, afganistan’ın bağımsızlığı mücadelesinde bir insandı ve türkiye’ye o zaman afganistan’ın bir lideri olarak gelmişti. ben de o zaman bir siyasi partinin istanbul il başkanıydım. bu fotoğraf, bir aile içinde çekilmiş bir resimdir. bu toplantıda çekilmiş olan resmi bugün malum zat, bir siyasi partinin genel başkanı olarak ve sahibi olduğu gazetede ve televizyonlarda yayınlatmak suretiyle yaklaşık 18 yıl önce olan bir olayı kendisi için ranta dönüştüreceğini zannediyor. bu şekilde siyaset yolsuzluğu yaparak siyasette rant elde edilmez. “

bir de şuna gözatın; 9 jul 2003 washingtonhaber

Gülbettin Hikmetyar Kimdir?

1980’li yıllarda Ruslar Afganistan’ı işgal ettikleri zaman buna mukavemet gösteren gruplara verilen genel isim Mücahit idi. Dünyaya ve Türkiye’ye uluslar arası ve ulusal basın aracılışı ile bu konu böyle tanıtıldı. Bunda Afganistan’ın içinde bulunduğu sosyal, kültürel yapının çok önemli bir rolü vardı. Ayrıca böyle bir isimlendirme yapılması özellikle sermaye sahibi Arap ülkelerine sempatik gelebileceği gibi, geri planda duran ABD siyasetine (yeşil kuşak,sonraki dönemde El Kaide, Taliban vs.) uygun düşüyordu.

Türkiye gibi Müslüman bir ülkede elbette bu isimdeki, sarıklı, şalvarlı, sakallı (aslında geleneksel kıyafet ve görünümlü), eli tüfekli mahalli gerilla Mücahit çok sempati toplamıştı. Halkımız – dikkat ediniz yöneticiler, idareciler, siyasi parti ve teşkilat başkanları vs demiyorum- sadece halkımız bu şahısları vatanını dinini savunan, tek bir hareket altında birleşmiş MÜCAHİTLER olarak görüyordu. Bazı cemaatlerde, bazı yerlerde çeşitli toplantılarda kampanyalarla paralar toplandı, nakdi ve ayni yardımlar yapıldı.

Bu islam adına iyi niyetle yapılan yardımların, kimlere, hangi temsilcilere, nasıl ve ne şekilde ulaştırıldığı, kimlere destek verildiği konusunda tek açıklama MÜCAHİTLER `di.

Ancak Afganistan’ın gerçeği tam öyle olmadığı gibi, çeşitli gruplar çok çeşitli ideolojiler mevcuttu. Önce her yerleşim bölgesinde değişik etnik grupların küçük direnişleri giderek Afganistan çapında değişik partiler adı altında daha organize olmaya doğru gelişme gösterdi. Bu Mücahitlerden bir grubun başına bir zamanın Mao’cusu Ahmet şah Mesut lider olabiliyordu.

Burada Mücahit kavramını tartışmıyorum. Ama bir parantez içinde Afganistandaki bu isimlendirmenin dışarıda nasıl anlaşıldığı, göründüğü veya gösterildiği hakkında kısa bir bilgi vermek istedim.

Rusların Afganistan’a giriş bölgesi Güney Türkistan diye tabir ettiğimiz Afganistan’ın kuzey bölümüdür. Buralar herkesin bildiği gibi Türk Bölgesidir. Burada Özbek ve Türkmen ağırlıklı bir Türk nüfus vardır. Çatışmalar ilk buralarda başlar. Direniş burada olur. şehitler burada verilir. Bu sırada mesela Peştunlar büyük bir çoğunlukla Pakistan’a kamplara geçerler. Ruslara karşı direniş ve mücadeleyi ağırlıklı ve öncelikli olarak Güney Türkistan’ın yerli halkı yani Türkler, yani kardeşlerimiz verir.

Fakat Afganistan’ın kuruluşundan itibaren muhtelif sebeplerle dış güçler tarafından hakim kılınmaya çalışılan Peştun unsur (Krallık,Cumhuriyet, Sosyalizm, Rus Savaşı, Taliban dönemi ve bu gün hep yönetimde oldular ), burada da mücadeleyi veren ve yönlendiren güç olarak gösterilmek istenmiş ve büyük ölçüde de başarıya ulaşılmıştır.

Afganistan’daki Peştun liderlerden birisi de Gulbettin Hikmetyar’dır. Halen hayattadır.

Hikmetyar Talibanla iyi geçindi, Amerikanın Operasyonu sırasında ise, Taliban ve El Kaide’den yana tavır aldı. şu anda Kabil Hükümetine ve ittifaklarına muhalif.

Tarifi kısaca şöyledir;

Koyu Peştun Milliyetçisi. Tam bir Türk düşmanı. Zalim. Acımasız. Afganistan’daki önemli uyuşturucu tacirlerinden. Diktatör. Cahil.

Bu şahıs Türkiye’de yukarıdaki kimliği ile değil Afgan Mücahit Lideri olarak tanınmaktadır. Malum bir çevre için Afganistan Cihadı’nın tek temsilcisi vardı o da “Hikmetyar”. O zamanlar Türkiye’den bazı çevrelerden yoğun destek görmüştü. Sinsi gülüşü, ağır bakışları, geleneksel Afgan kıyafeti (bizimkiler onu ıslam’a uygun giysi sanıyorlardı) söylemi ile Afganlı mücahit kardeş. Zaten bir mücahit komutan da Türkiye `de parti başkanı değil miydi ? Muhabbet o kadar fazlaydı ki,Hikmetyar adına Farsça slogan atmayı bile öğrenmişlerdi. Ama bu şahsiyetin en büyük uyuşturucu patronlarından birisi olduğunu bilmiyorlardı !

Türkiye’de Afganistan’daki Türklerin mücadelesi, sorunları anlatılırken, bu durum malum çevreler tarafından ırkçılık olarak nitelenmiş ve bu meselenin sözcüleri hedef gösterilmiştir.

Burada konumuz ile ilgili olarak Suudi Arabistan’da yaşanan bir olaydan da bahsetmemiz gerekir.

O tarihlerde Afganistan’da Rahmetli Azat Beg başkanlığı altında mücadele veren Güney Türkistan‘daki Türklere Suudi Arabistan’a yerleşmiş Türkistanlılar para toplayıp cephede, savaşta Ruslara karşı kullanması için yardım yolluyorlardı. Bu birkaç kez devam ettikten sonra, Özellikle Peştunların yaptıkları yoğun baskılar ile Vehhabi Suud Türkistanlıların bu şekilde yardım toplamalarını kesinlikle yasaklamıştır. yardım toplanırsa sadece Suudların istediği yere verilecekti. Tüm dış yardımlar, buna Türkiye’den giden Kızılay yardımları ve diğer yardımlar dahil özellikle Peştun ve Tacik’lerin idaresine verilmiş ama özellikle Türk Bölgelerine ve Türklere ulaştırılmamıştır. Bu en son Amerikanın yaptığı müdahale sırasında da böyle olmuştur.

Ne yazık ki Afganistan’daki Rus savaşı sırasında kendi kardeşine yabancı davrananlar, Taliban iktidarını, Afganistan kurtuldu şimdi sıra Türkiye’de diye kutlamışlardı. Ama kutladıkları o Taliban’ın, içinde El Kaide’yi de barındıran o Taliban’ın, Mezar-ı şerif kentine girdiğinde Türklerden sadece bir gecede 6.000 kişiyi katlettiğini görmezden, duymazdan geldiler. Afgan Arapları diye bir tabir kulaklarına çok hoş geldi. Ne işi vardı Arapların Afganistan’da. Pakistan’la ıslam kardeşliği, Peştunlarla Mücahit geçmişleri vardı. Pakistan’da medreselerde yetiştirilen, Pakistan ıstihbaratı (ıSı) destekli , Dost ve kardeş ülke Pakistan ordusundan asker ve subay destekli Taliban ve turbo güç El Kaide, Afganistan Türklerine katliam uygularken hiçbirisinin sesi çıkmıyordu. Ama ne vakit Taliban’a yaptığı katliamların hesabı sorulunca o zaman başladılar insan hakları, katil Dostum demeğe. Ey kendine yabancı kafa Raşid Dostum senin kardeşinin hakkını sordu. Türkler katledilirken insan hakları yok, ama iki üç terörist arap vesair millet savaşta ölünce insan hakları. Böyle mi yazıyor kitapta. Böyle mi kardeşlik anlayışınız. Hiç acımadılar Türkiyeden ana baba evlatlarının El Kaide aldatmasına kanıp Afganistan’a gitmesine ve ABD’ye tutsak düşmelerine. Öyle ya cemaatin çocukları belirli adreslerdeki kurslara, kendi çocukları özellikle Amerikan Üniversitelerine değil miydi. Üstelik Cemaat’de dut yemiş bülbül misali hiç sorgulamıyordu kendilerini, cefa bize, neden sefa hep sizlere diye. Mercedesler sizlere, akbil cemaate.

şimdi o kişilerin dizi dibinde oturup, ağızlarının içine bakan milletimizin temiz hisleri ile toplanmış paralar ile ceplerini dolduran Suud kafalılara sormak gerekir, pişman oldunuz mu diye ? ıçinizde hiç mi milli his yoktu. Elin yabancısı yapsın ama, yabancıya kardeşlik, kardeşe yabancılık yakıştı mı diye? Fakat bilemiyorum ki Türk Milleti bile diyemeyen ağızlar bu sorulara cevap verebilir mi ?

Hakan Demir

2 Yanıt

  1. HAKAN DEMIR Dogan ,olaylari o kadar yakindan takip ediyorsun siz bu davaya en az bu ugurda can verenler kadar hizmet etmissin,NE DENMI biz öyle bir toplum olmussuzki kendini derdini ifade edemez sizde bu eksiyi açik az ve öz ama dört dörtlük.sagol ATANA RAHMET.

  2. Zulmün karsisinda durmayan da Zalimin ortagidir.
    Türke susmak yarasmaz zalimin zulmüne karsi senin iman dolu gögsünvar neden bu suskunluk neden.?
    Susan sustugunun yanindadir zalime ortakdir bu babamizdahi olsa bu böyledir susmayin eyleme gecin bu dünyada hep pasifler kaybetmis aksine tarih hic’mi hic sahitlik etmedi.
    Sen gergini yapda sonucu ne olur birazda baskalari bunun hesabini yapsinlar.
    Zaman zalime zulmünün bedelini ödetme zamani haydin Erler ellerinizi bellerinizden cekin depeleyin kafir gaddarlari onlar yaparken düsünüyormu ben neyi düsünücem ücgünlük ömrüm 5 günmü olacak susarsam.? 40 gün avratlikdan 1 gün Erlik yegdir.
    Selam zalime karsi susmayan Erlere HUUU

Yorum bırakın